Disenchanted İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı
Disenchanted Nedir?
Disenchanted, Türkçe anlamıyla büyüsü bozulmuş, hayal kırıklığına uğramış, umutsuz hisseden birinin duyduğu duyguyu ifade eden bir sıfattır.
Örnek Cümleler:
- I’m feeling disenchanted with my job lately. (Son zamanlarda işimden hayal kırıklığına uğradığımı hissediyorum.)
- After years of being a fan, the new movie left me feeling disenchanted. (Bir hayran olarak yıllarca bekledikten sonra, yeni film beni hayal kırıklığına uğrattı.)
- The reality of the situation left her feeling disenchanted. (Durumun gerçeği onu hayal kırıklığına uğrattı.)
- The disenchanted voters were not motivated to go to the polls. (Hayal kırıklığına uğramış seçmenler oy kullanmaya motive olmadılar.)
- He became disenchanted with the political process after his candidate lost the election. (Adayı seçimleri kaybettikten sonra siyasi süreçten hayal kırıklığına uğradı.)
- The company’s disenchanted employees began looking for new job opportunities. (Şirketin hayal kırıklığına uğramış çalışanları yeni iş fırsatları aramaya başladılar.)
- The disenchanted customer decided to switch to a competitor’s product. (Hayal kırıklığına uğramış müşteri rakip bir ürüne geçmeye karar verdi.)
- The disenchanted audience left the concert early. (Hayal kırıklığına uğramış seyirciler konserden erken ayrıldılar.)
- After being let down so many times, she became disenchanted with love. (Birçok kez hayal kırıklığına uğradıktan sonra, aşka karşı umutsuz hissetti.)
- The disenchanted employee complained about the lack of opportunities for advancement. (Hayal kırıklığına uğramış çalışan terfi fırsatlarının olmamasından şikayet etti.)
- The disenchanted student dropped out of college. (Hayal kırıklığına uğramış öğrenci üniversiteden ayrıldı.)
- The disenchanted investor sold all of their stocks. (Hayal kırıklığına uğramış yatırımcı tüm hisselerini sattı.)
- The disenchanted artist stopped creating altogether. (Hayal kırıklığına uğramış sanatçı tamamen yaratmayı bıraktı.)
- The disenchanted traveler decided to go home early. (Hayal kırıklığına uğramış gezgin erken eve gitmeye karar verdi.)
- The disenchanted athlete retired from the sport. (Hayal kırıklığına uğramış sporcu spordan emekli oldu.)
- The disenchanted customer service representative quit their job. (Hayal kırıklığına uğramış müşteri hizmetleri temsil
- The disenchanted volunteer decided to stop working with the organization. (Hayal kırıklığına uğramış gönüllü örgüt ile çalışmayı bırakmaya karar verdi.)
- The disenchanted citizen no longer believed in the political system. (Hayal kırıklığına uğramış vatandaş artık siyasi sistemde inanmıyordu.)
- The disenchanted teacher felt burnt out and uninspired. (Hayal kırıklığına uğramış öğretmen tükenmiş ve ilham almamış hissetti.)
- The disenchanted customer vowed never to return to the store. (Hayal kırıklığına uğramış müşteri mağazaya asla geri dönmeyeceğini ant içti.)
(Türkçe anlamlar cümlelerin sonunda verilmiştir.)
Hemen Yorum Yaz