Omit İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Omit İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Omit İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Türkçe Anlamı: Çıkarmak, atlamak, dahil etmemek

  1. She deliberately omitted his name from the list. (Bilerek ismini listeden çıkardı.)
  2. You should not omit any important details in your report. (Raporunda önemli detayları atlamamalısın.)
  3. The recipe omitted an essential ingredient. (Tarif önemli bir malzemeyi dahil etmedi.)
  4. He omitted to mention that he was leaving the country. (Ülkeyi terk edeceğini söylemeyi unuttu.)
  5. The summary omits some crucial facts. (Özet, bazı önemli gerçekleri çıkardı.)
  6. Please omit the onions from my salad. (Salatamdan soğanları çıkartın lütfen.)
  7. She omitted a paragraph from her speech. (Konuşmasından bir paragrafı çıkardı.)
  8. He was punished for omitting to follow the rules. (Kuralları takip etmeyi atladığı için cezalandırıldı.)
  9. The map omitted some important landmarks. (Harita bazı önemli yer işaretlerini atladı.)
  10. He omitted to sign the contract before leaving. (Ayrılmadan önce sözleşmeyi imzalamayı unuttu.)
  11. The article omitted the author’s name. (Makale yazarın adını dahil etmedi.)
  12. She deliberately omitted the negative aspects of the project. (Projeye ait olumsuz yönleri bilerek çıkardı.)
  13. The document omitted a crucial deadline. (Belgede önemli bir son tarih çıkartılmıştı.)
  14. He omitted to lock the door before leaving the house. (Evin kapısını kilitlemeyi unuttu.)
  15. The instructions omitted a vital safety precaution. (Talimatlar önemli bir güvenlik önlemi atladı.)
  16. She omitted him from the guest list. (Misafir listesinden onu çıkardı.)
  17. He was criticized for omitting important information in his presentation. (Sunumunda önemli bilgileri atladığı için eleştirildi.)
  18. The report omitted the details of the financial transactions. (Rapor, finansal işlemlerin detaylarını çıkardı.)
  19. She accidentally omitted a key point in her argument. (Tartışmasında önemli bir noktayı yanlışlıkla atladı.)
  20. The novel omitted some scenes from the movie adaptation. (Roman, filmin uyarlamasından bazı sahneleri çıkardı.)

Türkçe Anlamı: Göz ardı etmek, ihmal etmek, yapmamak

  1. The company cannot afford to omit any potential customers. (Şirket, potansiyel müşterileri göz ardı edemez.)
  2. He regretted omitting to say goodbye to his friend. (Arkadaşına veda etmeyi yapmayı unuttuğuna pişman oldu.)
  3. The teacher omitted an important topic from the lesson. (Öğretmen dersden önemli bir konuyu atladı.)
  4. The team captain was criticized for omitting a key player from the starting lineup. (Takım kaptanı, önemli bir oyuncuyu ilk 11’den çıkardığı için eleştirildi.)
  5. The author intentionally omitted some details to create suspense in the story. (Yazar, hikayede heyecan yaratmak için bilinçli olarak bazı detayları atladı.)
  6. She realized she had omitted a crucial step in the recipe. (Tarifte önemli bir adımı atladığını fark etti.)
  7. The document omitted important information about the company’s financial situation. (Belge, şirketin finansal durumuyla ilgili önemli bilgileri göz ardı etti.)
  8. The travel guidebook omitted some hidden gems of the city. (Seyahat rehberi şehrin bazı gizli mücevherlerini atladı.)
  9. He was accused of omitting facts to support his argument. (Argümanını desteklemek için gerçekleri göz ardı etmekle suçlandı.)
  10. The witness admitted to omitting some details in her testimony. (Tanık ifadesinde bazı detayları atladığını itiraf etti.)
  11. The editor decided to omit a controversial paragraph from the article. (Editör, makaleden tartışmalı bir paragrafı çıkarmaya karar verdi.)
  12. The musician omitted one of his most popular songs from the concert. (Müzisyen, konserde en popüler şarkılarından birini atladı.)
  13. The report omitted the fact that the company had been fined for violating safety regulations. (Rapor, şirketin güvenlik düzenlemelerini ihlal ettiği için cezalandırıldığı gerçeğini atladı.)
  14. She realized she had omitted her phone number from the job application. (İş başvurusundan telefon numarasını unuttuğunu fark etti.)
  15. The teacher omitted to grade some of the students’ assignments. (Öğretmen, öğrencilerin bazı ödevlerini notlandırmayı yapmayı unuttu.)
  16. The brochure omitted some important information about the tour. (Broşür, tur hakkında bazı önemli bilgileri göz ardı etti.)
  17. The speaker was criticized for omitting the opposing viewpoint in his argument. (Konuşmacı, argümanında karşıt görüşü atladığı için eleştirildi.)
  18. The book omitted the fact that the author had been involved in a scandal. (Kitap, yazarın bir skandala karıştığı gerçeğini atladı.)
  19. He admitted to omitting some details

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.