Discounter İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Discounter İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Discounter Nedir?

Discounter, genellikle düşük fiyatlarla sattığı ürünlerle bilinen perakende mağazalarıdır. Bu mağazalar, stoklarına hızlı bir şekilde ulaşmak ve müşterilere düşük fiyatlar sunmak için çeşitli stratejiler kullanırlar.

Örnek Cümleler:

1. My favorite discounter store always has great deals on groceries. (En sevdiğim indirimli mağaza daima market ürünleri için harika fırsatlar sunar.)
2. We bought all of our household items from the discounter and saved a lot of money. (Ev eşyalarımızın hepsini indirimli mağazadan aldık ve çok para tasarrufu yaptık.)
3. The discounter is the perfect place to buy bulk items. (Indirimli mağaza toplu alışveriş yapmak için mükemmel bir yerdir.)
4. My parents always shopped at the discounter when I was a kid. (Ben çocukken ailem daima indirimli mağazada alışveriş yapardı.)
5. The discounter offers a wide range of products at low prices. (Indirimli mağaza düşük fiyatlarla geniş bir ürün yelpazesi sunar.)
6. I found a great deal on a new phone at the discounter. (Yeni bir telefon için indirimli mağazada harika bir fırsat buldum.)
7. The discounter had a sale on electronics last week. (Indirimli mağaza geçen hafta elektroniklerde bir indirim yaptı.)
8. I always check the discounter’s weekly ads before I go shopping. (Alışverişe gitmeden önce daima indirimli mağazanın haftalık reklamlarına bakarım.)
9. The discounter’s prices are unbeatable. (Indirimli mağazanın fiyatları rakipsizdir.)
10. I bought some new clothes at the discounter and saved a lot of money. (Yeni kıyafetlerimi indirimli mağazadan aldım ve çok para tasarrufu yaptım.)
11. The discounter’s checkout lines are always long on weekends. (Indirimli mağazanın hafta sonları kasa sıraları her zaman uzundur.)
12. The discounter has a great selection of snacks. (Indirimli mağazanın atıştırmalık seçenekleri harikadır.)
13. The discounter is always crowded during the holiday season. (Indirimli mağaza tatil döneminde her zaman kalabalıktır.)
14. My friend told me about a great deal she found at the discounter. (Arkadaşım indirimli mağazada bulduğu harika bir fırsattan bahsetti.)

15. The discounter’s prices are so low that I always end up buying more than I intended. (Indirimli mağazanın fiyatları o kadar düşük ki her zaman planladığımdan daha fazla alışveriş yaparım.)
16. I prefer shopping at the discounter rather than the fancy department stores. (Ben lüks mağazalar yerine indirimli mağazada alışveriş yapmayı tercih ederim.)
17. The discounter’s store brand products are just as good as the name brands. (Indirimli mağazanın kendi markalı ürünleri adlı markalar kadar iyidir.)
18. It’s always a challenge to find a parking spot at the discounter. (Indirimli mağazada park yeri bulmak her zaman zor bir meydan okumadır.)
19. I found a great deal on a new laptop at the discounter’s website. (Indirimli mağazanın web sitesinde yeni bir laptop için harika bir fırsat buldum.)
20. The discounter’s prices are perfect for college students on a budget. (Indirimli mağazanın fiyatları bütçesi sınırlı olan öğrenciler için mükemmeldir.)