Omelette İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Omelette İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Omelette

Omelette, Fransız mutfağından köken alan, yumurtanın çeşitli malzemelerle karıştırılarak yapılan bir yemektir.

  1. I prefer my omelette with cheese and tomatoes. (Omeletimi peynir ve domatesle tercih ederim.)
  2. My mom makes the best omelette in the world. (Annem dünyanın en iyi omletini yapar.)
  3. Can you please make me an omelette with mushrooms? (Bana mantarlı bir omlet yapar mısın lütfen?)
  4. I usually have an omelette for breakfast. (Genellikle kahvaltıda omlet yerim.)
  5. The omelette was so fluffy and delicious. (Omlet çok kabarık ve lezzetliydi.)
  6. My favorite omelette filling is spinach and feta cheese. (En sevdiğim omlet içi ıspanak ve beyaz peynirdir.)
  7. Would you like an omelette or scrambled eggs? (Omlet mi yoksa çırpılmış yumurta mı istersiniz?)
  8. I’m going to try making a ham and cheese omelette for lunch. (Öğle yemeği için jambonlu ve peynirli bir omlet yapmayı deneyeceğim.)
  9. The omelette station at the hotel breakfast buffet was amazing. (Otel kahvaltı büfesindeki omlet istasyonu harikaydı.)
  10. He ordered an omelette with bacon and chives. (Bacon ve taze soğanlı bir omlet sipariş etti.)
  11. She made an omelette with leftover vegetables from dinner. (Akşam yemeğinden artan sebzelerle bir omlet yaptı.)
  12. I always add a pinch of salt and black pepper to my omelettes. (Omletlerime her zaman bir tutam tuz ve karabiber eklerim.)
  13. What’s your favorite omelette recipe? (En sevdiğin omlet tarifi nedir?)
  14. He made an omelette for his wife on their anniversary. (Yıl dönümlerinde eşine bir omlet yaptı.)
  15. I like to top my omelette with avocado slices. (Omletimi avokado dilimleriyle süslemeyi severim.)
  16. The omelette was cooked to perfection. (Omlet tam kıvamında pişirilmişti.)
  17. She added some diced ham and green bell peppers to her omelette. (Omletine küp doğranmış jambon ve yeşil biber ekledi.)
  18. My sister is a vegetarian, so she always makes her omelette with tofu. (Kız kardeşim vejetaryen, bu yüzden omletini her zaman tofu ile yapar.)
  19. He whisked the eggs and poured them into the hot pan to make the omelette. (Yumurtaları çırpıp sıcak tavaya döktü ve omleti yapmaya
  1. Would you like some toast with your omelette? (Omletin yanında tost ister misin?)

Türkçe Anlamları:

  1. Omletimi peynir ve domatesle tercih ederim.
  2. Annem dünyanın en iyi omletini yapar.
  3. Bana mantarlı bir omlet yapar mısın lütfen?
  4. Genellikle kahvaltıda omlet yerim.
  5. Omlet çok kabarık ve lezzetliydi.
  6. En sevdiğim omlet içi ıspanak ve beyaz peynirdir.
  7. Omlet mi yoksa çırpılmış yumurta mı istersiniz?
  8. Öğle yemeği için jambonlu ve peynirli bir omlet yapmayı deneyeceğim.
  9. Otel kahvaltı büfesindeki omlet istasyonu harikaydı.
  10. Bacon ve taze soğanlı bir omlet sipariş etti.
  11. Akşam yemeğinden artan sebzelerle bir omlet yaptı.
  12. Omletlerime her zaman bir tutam tuz ve karabiber eklerim.
  13. En sevdiğin omlet tarifi nedir?
  14. Yıl dönümlerinde eşine bir omlet yaptı.
  15. Omletimi avokado dilimleriyle süslemeyi severim.
  16. Omlet tam kıvamında pişirilmişti.
  17. Omletine küp doğranmış jambon ve yeşil biber ekledi.
  18. Kız kardeşim vejetaryen, bu yüzden omletini her zaman tofu ile yapar.
  19. Yumurtaları çırpıp sıcak tavaya döktü ve omleti yapmaya başladı.
  20. Omletin yanında tost ister misin?

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.