Discontent İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Discontent İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Discontent Nedir?

Discontent, Türkçe karşılığı memnuniyetsizlik olan bir kelime olup, bir kişinin veya topluluğun bir durum, olay veya insanlar hakkında tatminsiz veya hoşnutsuz hissetmesini ifade eder.

Örnek Cümleler:

  1. I sense a growing discontent among the workers. (İşçiler arasında artan bir memnuniyetsizlik hissediyorum.)
  2. She expressed her discontent with the current government policies. (Şimdiki hükümet politikaları hakkındaki memnuniyetsizliğini dile getirdi.)
  3. The discontent among the students was palpable. (Öğrenciler arasındaki memnuniyetsizlik elde edilebilirdi.)
  4. His constant complaints revealed his discontent with the job. (Sürekli şikayetleri, işle ilgili memnuniyetsizliğini ortaya çıkardı.)
  5. The citizens’ discontent with the mayor’s decision led to protests. (Vatandaşların belediye başkanının kararına memnuniyetsizliği protestolara yol açtı.)
  6. The team’s losses created discontent among the fans. (Takımın kayıpları, hayranlar arasında memnuniyetsizliğe neden oldu.)
  7. The pay cuts caused discontent among the employees. (Maaş kesintileri, çalışanlar arasında memnuniyetsizliğe neden oldu.)
  8. Her discontent with her marriage was evident from her constant complaints. (Sürekli şikayetleriyle evliliğine olan memnuniyetsizliği belirgin idi.)
  9. The lack of support from her colleagues fueled her discontent with her job. (Mesleğiyle ilgili memnuniyetsizliğini, meslektaşlarından yeterli desteği alamamak tetikledi.)
  10. The students’ discontent with the grading system led to a reform. (Notlandırma sistemiyle ilgili öğrencilerin memnuniyetsizliği reforma neden oldu.)
  11. The team’s coach tried to address the players’ discontent with the training schedule. (Takımın antrenörü, oyuncuların antrenman programına olan memnuniyetsizliğine çözüm bulmaya çalıştı.)
  12. The discontent among the customers was reflected in the declining sales. (Müşteriler arasındaki memnuniyetsizlik, satışlarda düşüş olarak yansıdı.)
  13. The company’s policies caused discontent among the shareholders. (Şirketin politikaları, hissedarlar arasında memnuniyetsizliğe neden oldu.)
  14. The teacher’s lack of enthusiasm led to discontent among the students. (Öğretmenin heves eksikliği, öğrenciler arasında memnuniyetsizliğe neden oldu.)
  15. The government’s inaction fueled discontent among the citizens. (Hükümetin eylemsizliği, vatandaşlar arasındaki memnuniyetsizliği tetikledi.)
  16. The company’s failure

to address employee concerns resulted in a growing discontent among the workforce. (Şirketin çalışan endişelerine yanıt verememesi, işgücü arasında artan bir memnuniyetsizliğe neden oldu.)
17. The lack of progress on the project caused discontent among the team members. (Projenin ilerlememesi, takım üyeleri arasında memnuniyetsizliğe neden oldu.)

  1. The government’s decision to cut funding for education caused discontent among the students and teachers alike. (Hükümetin eğitime yapılan fonları kesme kararı, öğrenciler ve öğretmenler arasında memnuniyetsizliğe neden oldu.)
  2. The manager’s favoritism toward certain employees caused discontent among the rest of the team. (Yöneticinin belli çalışanlara ayrıcalık tanıması, takımın geri kalanı arasında memnuniyetsizliğe neden oldu.)
  3. The lack of transparency in the company’s decision-making process fueled discontent among the employees. (Şirketin karar alma sürecinde şeffaflığın eksikliği, çalışanlar arasındaki memnuniyetsizliği tetikledi.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.