Obnoxious İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Obnoxious İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Obnoxious Nedir?

Obnoxious, aşırı derecede rahatsız edici, tahriş edici, kaba ve hoş olmayan davranışlara sahip olan kişileri veya eylemleri tanımlayan bir İngilizce sıfatıdır.

Örnek Cümleler:

1. Sarah’s obnoxious behavior ruined the entire party. (Sarah’ın oburiks davranışları tüm partiyi mahvetti.)
2. His obnoxious laughter echoed throughout the room. (Onun oburiks kahkahası odaya yayıldı.)
3. I can’t stand his obnoxious comments about my appearance. (Ben onun benim görünüşüm hakkındaki oburiks yorumlarını tahammül edemem.)
4. The obnoxious odor coming from the trash bin was unbearable. (Çöp kutusundan gelen oburiks koku dayanılmazdı.)
5. Don’t be so obnoxious, you’re embarrassing yourself. (Çok oburiks davranma, kendini rezil ediyorsun.)
6. The obnoxious sound of the car alarm woke up the entire neighborhood. (Araba alarmının oburiks sesi tüm mahalleyi uyandırdı.)
7. I can’t believe how obnoxious her boss is. (Onun patronunun ne kadar oburiks olduğuna inanamıyorum.)
8. His obnoxious behavior in public places is unacceptable. (Onun kamusal alanlarda ki oburiks davranışları kabul edilemez.)
9. The obnoxious taste of the medicine made me feel sick. (İlacın oburiks tadı beni hasta hissettirdi.)
10. Her obnoxious attitude towards her coworkers made everyone uncomfortable. (Onun meslektaşlarına karşı oburiks tutumu herkesi rahatsız etti.)
11. He’s always making obnoxious jokes that nobody finds funny. (Her zaman kimseye komik gelmeyen oburiks şakalar yapıyor.)
12. The obnoxious music coming from the party next door was giving me a headache. (Komşudaki partiden gelen oburiks müzik başımı ağrıtıyordu.)
13. The obnoxious graffiti on the walls made the building look ugly. (Duvarlardaki oburiks grafitiler binayı çirkin gösteriyordu.)
14. The obnoxious behavior of the fans after the game caused a lot of damage. (Maçtan sonra hayranların oburiks davranışları çok fazla zarara neden oldu.)
15. He’s always interrupting me with obnoxious comments. (Her zaman oburiks yorumlarla beni kesiyor.)
16. The obnoxious attitude of the waiter ruined our dining experience. (Garsonun oburiks tutumu yemeğimiz deneyimimizi mahvetti.)
17. She has an obnoxious habit of talking loudly on her phone in public. (Kamusal alanda yüksek sesle telefonla konuşma oburiks bir alışkanlığı var.)
18. His obnoxious personality makes it difficult for him to make friends. (Onun oburiks kişiliği arkadaş edinmesini zorlaştırıyor.)
19. The obnoxious smoke from the barbecue made it difficult to breathe. (Barbeküden

yükselen oburiks duman nefes almamızı zorlaştırdı.)
20. She was being obnoxious by constantly bragging about her achievements. (Sürekli başarılarını övme oburiks bir davranıştı.)

(Note: “obnoxious” kelimesinin Türkçe karşılığı olarak “kaba”, “oburiks” veya “rahatsız edici” kullanılabilir.)