Disagreement İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Disagreement İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Disagreement (Anlaşmazlık)

Disagreement, bir konuda farklı görüşlerin veya anlayışların varlığıdır. İki ya da daha fazla insan arasında bir konuda fikir ayrılıkları olduğunda ortaya çıkan duruma denir.

Örnek cümleler:

  1. We had a disagreement over where to go on vacation. (Tatil için nereye gitmek gerektiği konusunda bir anlaşmazlık yaşadık.)
  2. There was a disagreement between the two groups about how to divide the profits. (Kârın nasıl bölüneceği konusunda iki grup arasında bir anlaşmazlık vardı.)
  3. The disagreement between the coach and the player caused a lot of tension on the team. (Antrenörle oyuncu arasındaki anlaşmazlık takımda çok fazla gerginliğe neden oldu.)
  4. The disagreement between the two countries led to a diplomatic crisis. (İki ülke arasındaki anlaşmazlık bir diplomatik krize neden oldu.)
  5. We couldn’t come to an agreement on the price. (Fiyatta anlaşmaya varamadık.)
  6. The disagreement between the siblings was about who should inherit their parents’ house. (Kardeşler arasındaki anlaşmazlık ebeveynlerinin evini kimin miras alacağı hakkındaydı.)
  7. There was a disagreement between the teachers and the principal about how to handle the disciplinary issue. (Disiplin sorununu nasıl ele alacakları konusunda öğretmenler ve müdür arasında bir anlaşmazlık vardı.)
  8. The disagreement between the two political parties led to a government shutdown. (İki siyasi partinin arasındaki anlaşmazlık hükümetin kapanmasına neden oldu.)
  9. We had a disagreement about whether to buy a new car or repair the old one. (Yeni bir araba mı almalı yoksa eskisini mi tamir ettirmeli konusunda anlaşmazlığımız vardı.)
  10. The disagreement between the neighbors was about where to park their cars. (Komşular arasındaki anlaşmazlık arabalarını nereye park edecekleri konusundaydı.)
  11. We had a disagreement with our landlord about the rent increase. (Kira artışı konusunda ev sahibimizle bir anlaşmazlığımız vardı.)
  12. The disagreement between the researchers was about the methodology used in the study. (Araştırmacılar arasındaki anlaşmazlık çalışmada kullanılan yöntemlerle ilgiliydi.)
  13. The disagreement between the parents and the school board was about the curriculum. (Ebeveynlerle okul yönetimi arasındaki anlaşmazlık müfredatla ilgiliydi.)
  14. We had a disagreement with the contractor about the timeline for the project. (Proje için belirlenen zaman çizelgesi konusunda yükleniciyle bir anlaşmazlığımız vardı.)
  15. The disagreement between the two companies was about a patent infringement.
  1. There was a disagreement among the team members about the best strategy to win the game. (Oyunu kazanmak için en iyi stratejinin ne olduğu konusunda takım üyeleri arasında bir anlaşmazlık vardı.)
  2. The disagreement between the spouses was about how to spend their savings. (Biriken tasarruflarını nasıl harcayacakları konusunda eşler arasında bir anlaşmazlık vardı.)
  3. We had a disagreement with our friends about which restaurant to go to. (Hangi restorana gitmek gerektiği konusunda arkadaşlarımızla bir anlaşmazlığımız vardı.)
  4. The disagreement between the investors and the company’s management was about the use of funds. (Yatırımcılarla şirket yönetimi arasındaki anlaşmazlık fonların nasıl kullanılacağı konusundaydı.)
  5. There was a disagreement between the employees and the management about working conditions. (Çalışma koşullarıyla ilgili olarak işçilerle yönetim arasında bir anlaşmazlık vardı.)

Türkçe Anlamlı Kelimeler ile Örnek Cümleler

  1. Anlaşmazlık yaşadığımız konuda uzlaşamadık. (We couldn’t come to an agreement on the matter we had a disagreement about.)
  2. İki grup arasındaki anlaşmazlık tarafların uzlaşmasıyla sonlandı. (The disagreement between the two groups ended with a compromise.)
  3. Anlaşmazlık nedeniyle iki ülke arasındaki ilişkiler bozuldu. (Relations between the two countries were strained due to the disagreement.)
  4. Anlaşmazlık konusunda kardeşler arasında bir tartışma yaşandı. (There was an argument between siblings regarding the disagreement.)
  5. Anlaşmazlık sonucunda iş birliği projesi iptal edildi. (The cooperation project was canceled due to the disagreement.)
  6. Anlaşmazlık konusunda farklı görüşlerimiz var. (We have different opinions regarding the disagreement.)
  7. Anlaşmazlık nedeniyle iş arkadaşları arasındaki ilişkiler bozuldu. (The disagreement strained the relationships between coworkers.)
  8. Anlaşmazlık konusunda uzmanlardan fikir almak iyi bir fikir olabilir. (Getting expert opinions about the disagreement may be a good idea.)
  9. Anlaşmazlık konusunda aile içi tartışmalar sıkça yaşanır. (Family arguments over disagreements are common.)
  10. Anlaşmazlık nedeniyle işten ayrılmak zorunda kaldı. (He had to quit his job due to the disagreement.)
  11. Anlaşmazlık konusunda her iki taraf da haklı olabilir. (Both sides may be right regarding the disagreement.)
  12. Anlaşmazlık çözümlenmeden iş birliği yapmak zordur. (Working together is difficult without resolving the disagreement.)
  13. Anlaşmazlık konusunda dürüst bir iletişim kurmak ön

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.