Nudge İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Nudge İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Nudge Nedir?

Nudge, insanların seçimlerini belirli bir yönde yönlendirmek için kullanılan hafif bir itmedir. Nudge teorisi, insanların karar verme süreçlerindeki zihinsel kısayolları ve eğilimleri kullanarak davranışlarını değiştirmeyi hedefler. Bu yöntem genellikle insanların daha sağlıklı, ekonomik veya çevre dostu seçimler yapmalarına yardımcı olmak için kullanılır.

Örnek Cümleler:

  1. Let me nudge you towards ordering a salad instead of a burger. (Seni burger yerine salata siparişi vermen için hafifçe iteleyebilirim.)
  2. My coworker nudged me to apply for the promotion. (İş arkadaşım beni terfi için başvurmaya teşvik etti.)
  3. The government is using nudges to encourage people to save more for retirement. (Hükümet, insanları emeklilik için daha fazla tasarruf yapmaya teşvik etmek için itişler kullanıyor.)
  4. I needed a nudge to start studying for my exams. (Sınavlarıma çalışmaya başlamak için bir itişe ihtiyacım vardı.)
  5. The hotel put a nudge in the bathroom to encourage guests to reuse their towels. (Otel, konuklarına havlularını tekrar kullanmaya teşvik etmek için banyoda bir itiş yerleştirdi.)
  6. The teacher gave me a nudge to participate in the class discussion. (Öğretmen, sınıf tartışmasına katılmam için bana bir itiş verdi.)
  7. The company is using nudges to reduce energy consumption in the workplace. (Şirket, işyerinde enerji tüketimini azaltmak için itişler kullanıyor.)
  8. I gave my friend a nudge to try the new restaurant in town. (Arkadaşımın kasabada yeni restoranı denemesi için ona bir itiş verdim.)
  9. The supermarket placed healthier snack options at eye level as a nudge towards healthier eating habits. (Süpermarket, daha sağlıklı yeme alışkanlıklarına doğru bir itiş olarak daha sağlıklı atıştırmalık seçeneklerini göz seviyesine yerleştirdi.)
  10. The nudge to recycle plastic bottles was effective in reducing waste. (Plastik şişeleri geri dönüştürmeye yönelik itiş, atık miktarını azaltmada etkili oldu.)
  11. The restaurant used a nudge to encourage diners to order smaller portions. (Restoran, müşterilerin daha küçük porsiyonlar sipariş etmelerini teşvik etmek için bir itiş kullandı.)
  12. My mom gave me a nudge to call my grandparents more often. (Annem, dedemle daha sık aram yapmam için bana bir itiş verdi.)
  13. The government’s nudge to switch to energy-efficient light bulbs has been successful. (Hükümetin enerji tasarruflu ampullere geçm

eye yönelik itişi başarılı oldu.)
14. The airline used a nudge to encourage passengers to bring their own reusable water bottles. (Havayolu şirketi, yolcuların kendi tekrar kullanılabilir su şişelerini getirmelerini teşvik etmek için bir itiş kullandı.)

  1. The school placed a nudge next to the water fountain to remind students to drink more water. (Okul, öğrencilerin daha fazla su içmelerini hatırlatmak için su çeşmesinin yanına bir itiş yerleştirdi.)
  2. The company’s nudge to reduce paper usage by printing double-sided has been successful. (Şirketin çift taraflı baskı yaparak kağıt kullanımını azaltmaya yönelik itişi başarılı oldu.)
  3. My friend gave me a nudge to start going to the gym. (Arkadaşım, spora başlamam için bana bir itiş verdi.)
  4. The city’s nudge to use public transportation by offering discounted fares has been effective. (İndirimli ücretler sunarak toplu taşımayı kullanmaya yönelik şehrin itişi etkili oldu.)
  5. The hotel used a nudge to encourage guests to turn off lights and electronics when leaving the room. (Otel, konukların odaları terk ederken ışıkları ve elektronikleri kapatmalarını teşvik etmek için bir itiş kullandı.)
  6. The government’s nudge to get more people vaccinated has been successful in increasing vaccination rates. (Daha fazla insanın aşı olmasına yönelik hükümetin itişi, aşılama oranlarının artmasında başarılı oldu.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.