Unforeseeable İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Unforeseeable İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Unforeseeable Nedir?

Unforeseeable, Türkçe karşılığı öngörülemeyen anlamına gelir. Bir durumun önceden tahmin edilememesi veya öngörülememesi durumunda kullanılır.

Örnek Cümleler:

  1. The consequences of the pandemic were unforeseeable. (Pandeminin sonuçları öngörülemiyordu.)
  2. The company faced unforeseeable challenges in the market. (Şirket, piyasada öngörülemeyen zorluklarla karşı karşıya kaldı.)
  3. The weather was unforeseeable, so we had to cancel our outdoor plans. (Hava öngörülemiyordu, bu yüzden açık hava planlarımızı iptal etmek zorunda kaldık.)
  4. The outcome of the election was unforeseeable until the last minute. (Seçimlerin sonucu son dakikaya kadar öngörülemezdi.)
  5. The project was delayed due to unforeseeable circumstances. (Proje, öngörülemeyen durumlardan dolayı gecikti.)
  6. The sudden resignation of the CEO was unforeseeable. (CEO’nun ani istifası öngörülemiyordu.)
  7. The earthquake was an unforeseeable event that caused significant damage. (Deprem, önemli hasara neden olan öngörülemeyen bir olaydı.)
  8. The company had to make unforeseeable changes to its business model to adapt to the new market conditions. (Şirket, yeni piyasa koşullarına uyum sağlamak için öngörülemeyen değişiklikler yapmak zorunda kaldı.)
  9. The sudden price increase was unforeseeable and caught us off guard. (Ani fiyat artışı öngörülemeyen bir durumdu ve bizi hazırlıksız yakaladı.)
  10. The pandemic resulted in an unforeseeable increase in demand for online services. (Pandemi, çevrimiçi hizmetlere olan öngörülemeyen talepte artışa neden oldu.)
  11. The project faced unforeseeable delays due to supply chain disruptions. (Proje, tedarik zinciri aksaklıkları nedeniyle öngörülemeyen gecikmelerle karşılaştı.)
  12. The outcome of the court case was unforeseeable due to the complexity of the legal issues involved. (Mahkeme davasının sonucu, dahil olan hukuki konuların karmaşıklığından dolayı öngörülemiyordu.)
  13. The company had to take unforeseeable measures to protect its employees during the pandemic. (Şirket, pandemi sırasında çalışanlarını korumak için öngörülemeyen önlemler almak zorunda kaldı.)
  14. The sudden change in market trends was unforeseeable and had a significant impact on the company’s revenue. (Piyasa trendlerindeki ani değişim öngörülemiyordu ve şirketin gelirinde önemli bir etkisi oldu.)
  15. The accident was an unforeseeable event that resulted in multiple

injuries. (Kaza, çok sayıda yaralanmaya neden olan öngörülemeyen bir olaydı.)
16. The project faced unforeseeable technical difficulties that required additional resources to overcome. (Proje, öngörülemeyen teknik zorluklarla karşı karşıya kaldı ve bunları aşmak için ek kaynaklara ihtiyaç duyuldu.)

  1. The company’s revenue projections were thrown off due to unforeseeable market changes. (Şirketin gelir tahminleri, öngörülemeyen piyasa değişiklikleri nedeniyle bozuldu.)
  2. The unforeseeable weather conditions forced the cancellation of the outdoor concert. (Öngörülemeyen hava koşulları, açık hava konserinin iptal edilmesine neden oldu.)
  3. The company had to deal with unforeseeable legal issues that impacted its operations. (Şirket, işletmelerine etki eden öngörülemeyen hukuki sorunlarla uğraşmak zorunda kaldı.)
  4. The unforeseeable influx of customers caused long wait times and operational difficulties for the business. (Öngörülemeyen müşteri akını, işletme için uzun bekleme süreleri ve operasyonel zorluklara neden oldu.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.