Noxious İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Noxious İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Noxious İle İlgili Cümleler

Noxious kelimesi, zararlı, tehlikeli veya rahatsız edici anlamlarına gelir.

1. The fumes from the factory were noxious and caused respiratory problems. (Fabrikadan çıkan gazlar zararlıydı ve solunum problemlerine neden oldu.)
2. The noxious weeds were taking over the garden. (Zararlı yabani otlar bahçeyi ele geçiriyordu.)
3. Smoking is a noxious habit that can lead to serious health problems. (Sigara içmek ciddi sağlık sorunlarına yol açabilen zararlı bir alışkanlıktır.)
4. The noxious chemicals in the river were killing the fish. (Nehirdeki zararlı kimyasallar balıkları öldürüyordu.)
5. The noxious smell in the bathroom was unbearable. (Banyodaki rahatsız edici koku dayanılmazdı.)
6. The noxious gases in the atmosphere are contributing to climate change. (Atmosferdeki zararlı gazlar iklim değişikliğine katkıda bulunuyor.)
7. The noxious spider caused fear in the children. (Zararlı örümcek çocuklarda korku yarattı.)
8. The noxious waste from the factory was polluting the river. (Fabrikadan çıkan zararlı atık nehirleri kirletiyordu.)
9. The noxious noise from the construction site was disrupting the neighborhood. (İnşaat alanından gelen rahatsız edici gürültü mahalleyi rahatsız ediyordu.)
10. The noxious chemicals in the food were making people sick. (Yiyeceklerdeki zararlı kimyasallar insanları hasta ediyordu.)
11. The noxious smoke from the fire was making it difficult to breathe. (Yangından çıkan rahatsız edici duman nefes almayı zorlaştırıyordu.)
12. The noxious odor coming from the dumpster was overwhelming. (Çöp konteynerinden gelen rahatsız edici koku eziciydi.)
13. The noxious spider bite required medical attention. (Zararlı örümcek ısırığı tıbbi müdahale gerektiriyordu.)
14. The noxious chemicals in the cleaning products were harmful to the environment. (Temizlik ürünlerindeki zararlı kimyasallar çevreye zararlıydı.)
15. The noxious gas leak prompted an evacuation of the area. (Zararlı gaz sızıntısı bölgenin tahliyesini gerektirdi.)
16. The noxious paint fumes were making the workers sick. (Boya kokuları işçileri hasta ediyordu.)
17. The noxious liquid spilled onto the ground, causing damage to the soil. (Yere dökülen zararlı sıvı toprağa zarar verdi.)
18. The noxious mold in the house was causing health problems for the residents. (Evdeki zararlı küf, sakinler için sağlık sorunlarına neden oluyordu.)
19. The noxious gas emitted by the car was contributing to air pollution. (A

rivers emit a noxious gas that contributes to air pollution.)
20. The noxious effects of the drug were causing harm to the user’s health. (İlaçların zararlı etkileri kullanıcının sağlığına zarar veriyordu.)

(Türkçe çevirileri kalın ve siyah renkte yazılmıştır.)