Unflinchingly İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Unflinchingly İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Unflinchingly Nedir?


Unflinchingly, korkusuzca, çekinmeden, kararlılıkla anlamına gelir.

Örnek Cümleler:

  1. She faced her fears unflinchingly and climbed the mountain. (O, korkularıyla yüzleşti ve dağa tırmandı.)
  2. The soldier marched unflinchingly towards the enemy lines. (Asker düşman hatlarına doğru korkusuzca yürüdü.)
  3. The detective unflinchingly pursued the suspect despite the danger. ( Dedektif tehlikeye rağmen şüpheliyi korkusuzca takip etti.)
  4. The marathon runner unflinchingly crossed the finish line. (Maraton koşucusu kararlılıkla finiş çizgisini geçti.)
  5. Despite the difficulties, the scientist unflinchingly pursued her research. (Bilim insanı zorluklara rağmen kararlılıkla araştırmasına devam etti.)
  6. The doctor unflinchingly performed the surgery despite the patient’s condition. (Doktor hastanın durumuna rağmen kararlılıkla ameliyatı gerçekleştirdi.)
  7. The firefighter unflinchingly entered the burning building to save lives. (İtfaiyeci can kurtarmak için yanmakta olan binaya korkusuzca girdi.)
  8. The lawyer unflinchingly defended his client in court. (Avukat mahkemede müvekkilini korkusuzca savundu.)
  9. The explorer unflinchingly ventured into the unknown jungle. (Kaşif bilinmeyen ormana korkusuzca girdi.)
  10. The athlete unflinchingly pushed her body to the limit to win the race. (Sporcu yarışı kazanmak için vücudunu sınırlarına kadar zorladı.)
  11. The teacher unflinchingly confronted the difficult student. (Öğretmen zorlu öğrenciyle karşı karşıya gelmekten çekinmedi.)
  12. The artist unflinchingly expressed her opinions through her work. (Sanatçı çalışmalarıyla cesurca görüşlerini ifade etti.)
  13. The pilot unflinchingly landed the plane in a storm. (Pilot fırtınalı havada korkusuzca uçağı indirdi.)
  14. The journalist unflinchingly reported on the dangerous conflict. (Gazeteci tehlikeli çatışmayı cesurca haber yaptı.)
  15. The rescue team unflinchingly saved the victims from the disaster. (Kurtarma ekibi felaketten kurtulanları cesurca kurtardı.)
  16. The artist unflinchingly tackled controversial subjects in her art. (Sanatçı sanatında tartışmalı konulara cesurca değindi.)
  17. The athlete unflinchingly trained for months to prepare for the competition. (Sporcu yarışmaya hazırlanmak için aylar boyunca korkusuzca antrenman yaptı.)
  18. The politician unflinchingly stood up for her beliefs despite criticism. (Politikacı eleştirilere rağmen inançları için cesurca

mücadele etti.)
19. The activist unflinchingly fought for social justice. (Aktivist sosyal adalet için korkusuzca mücadele etti.)

  1. The entrepreneur unflinchingly took risks to start her own business. (Girişimci kendi işini kurmak için risk almakta korkusuzca hareket etti.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.