Note İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Note İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Note (Not) Nedir?

Note, çoğunlukla kısa mesajlar, hatırlatmalar, toplantı notları gibi bilgilerin yazıldığı küçük bir kağıt parçasıdır. Ayrıca bir şeyin belirtilmesi veya açıklanması için yazılan kısa bir metin de “note” olarak adlandırılabilir.

Örnek Cümleler:

1. I left a note on the fridge for my roommates. (Odam arkadaşlarıma buzdolabında bir not bıraktım.)
2. Please take note of the meeting time. (Toplantı saatinin notunu alın lütfen.)
3. She always writes notes in her notebook during lectures. (Dersler sırasında her zaman defterine notlar yazar.)
4. I have a note from my doctor excusing me from work. (Doktorumdan işten izinli olduğuma dair bir notum var.)
5. Can you leave a note for the mailman to hold the package? (Postacıya paketi tutması için bir not bırakabilir misin?)
6. I took notes during the presentation to help me remember the important points. (Sunum sırasında önemli noktaları hatırlamama yardımcı olmak için notlar aldım.)
7. He left a note on my desk reminding me to submit the report. (Raporu göndermemi hatırlatan bir not masama bıraktı.)
8. The teacher asked us to take notes during the lecture. (Öğretmen, ders sırasında not almamızı istedi.)
9. I found a note on my car windshield about a parking violation. (Araba camımda park yasağı ile ilgili bir not buldum.)
10. He wrote a note to his wife apologizing for forgetting their anniversary. (Evlilik yıldönümlerini unuttuğu için eşine özür mektubu yazdı.)
11. I always keep a notepad and pen in my bag in case I need to jot down something important. (Önemli bir şey not etmem gerektiğinde her zaman çantamda bir not defteri ve kalem bulundururum.)
12. She put a note on the door to remind herself to take out the trash. (Çöpleri çıkarmayı hatırlatmak için kapıya bir not astı.)
13. He left a note on the counter asking his roommate to buy milk. (Evi arkadaşına süt almasını rica eden bir not masada bıraktı.)
14. I received a note from my boss congratulating me on my performance. (Performansımdan dolayı tebrik etmek için patronumdan bir not aldım.)
15. The note on the restaurant menu said that they were closed for renovation. (Restoran menüsündeki not, tadilat nedeniyle kapalı olduklarını söylüyordu.)
16. She took a note of the phone number so she could call back later. (Daha sonra geri aramak için telefon numarasını not aldı.)
17. I left a note in my suitcase to remind myself to pack my toothbrush. (Diş fırçamı alm

ak için valizimde bir not bıraktım.)
18. He wrote a note to himself to pick up his dry cleaning on the way home. (Eve giderken kuru temizlemesini almak için kendine bir not yazdı.)

19. The note on the door said that the delivery would be made the next day. (Kapıdaki not, teslimatın ertesi gün yapılacağını söylüyordu.)
20. She left a note on the kitchen counter for her husband, telling him what to cook for dinner. (Akşam yemeği için ne yapması gerektiğini eşine söylemek için mutfak tezgahına bir not bıraktı.)