No Wonder İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

No Wonder İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

No Wonder

No wonder, Türkçe’de “şaşılacak şey yok” anlamına gelir. Bu ifade, bir şeyin sebebini veya sonucunu açıklamak için kullanılır. İşte örnek cümleler:

1. No wonder he’s tired, he’s been working all day. (Şaşılacak şey yok yorgun, bütün gün çalışıyor.)
2. She’s been eating junk food for a week, no wonder she feels sick. (Bir haftadır çöp yemek yiyor, şaşılacak şey yok hasta hissediyor.)
3. No wonder she’s upset, her car was stolen. (Şaşılacak şey yok üzgün, arabası çalındı.)
4. He’s been smoking for years, no wonder he has lung problems. (Yıllardır sigara içiyor, şaşılacak şey yok akciğer problemleri var.)
5. No wonder they lost the game, they didn’t practice enough. (Şaşılacak şey yok kaybettiler, yeterince pratik yapmadılar.)
6. She never studies, no wonder she failed the test. (Hiç çalışmaz, şaşılacak şey yok sınavda başarısız oldu.)
7. He ate a whole pizza by himself, no wonder he’s so full. (Tüm pizzayı kendisi yedi, şaşılacak şey yok bu kadar tok.)
8. No wonder he’s nervous, he has to give a speech in front of a large audience. (Şaşılacak şey yok sinirli, büyük bir seyirci önünde konuşma yapması gerekiyor.)
9. She never exercises, no wonder she’s out of shape. (Hiç egzersiz yapmaz, şaşılacak şey yok formda değil.)
10. He spent all his money on clothes, no wonder he can’t pay his rent. (Tüm parasını giyim eşyalarına harcadı, şaşılacak şey yok kirasını ödeyemiyor.)
11. No wonder the traffic is so bad, it’s rush hour. (Şaşılacak şey yok trafik çok kötü, iş çıkış saatleri.)
12. They stayed up all night, no wonder they’re tired. (Bütün gece ayakta kaldılar, şaşılacak şey yok yorgunlar.)
13. He ate nothing but junk food for a week,

=”color:blue; font-weight:bold”>no wonder he gained weight. (Bir hafta boyunca sadece çöp yemek yedi, şaşılacak şey yok kilo aldı.)
14. She’s been skipping classes, no wonder she’s failing the course. (Derslere katılmıyor, şaşılacak şey yok dersi geçemiyor.)

15. No wonder the movie is so popular, it’s really good. (Şaşılacak şey yok film o kadar popüler, gerçekten iyi.)
16. He’s been drinking a lot lately, no wonder he’s having trouble sleeping. (Son zamanlarda çok içiyor, şaşılacak şey yok uyku sorunları var.)
17. She’s been running every morning, no wonder she’s in great shape. (Her sabah koşuyor, şaşılacak şey yok harika bir formda.)
18. He’s been practicing the guitar for hours every day, no wonder he’s getting better. (Her gün saatlerce gitar çalıyor, şaşılacak şey yok daha iyi oluyor.)
19. No wonder she’s angry, he broke her favorite vase. (Şaşılacak şey yok sinirli, en sevdiği vazosunu kırdı.)
20. They haven’t slept in two days, no wonder they’re exhausted. (İki gündür uyumadılar, şaşılacak şey yok yorgunlar.)