Undemanding İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Undemanding İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Undemanding kelimesinin Türkçe Anlamı


Undemanding kelimesi Türkçe’de “kolay, zahmetsiz” gibi anlamlara gelir.

Örnek Cümleler:


1. I prefer undemanding tasks that I can finish quickly. (Ben hızlıca tamamlayabileceğim kolay işleri tercih ediyorum.)
2. She wanted to watch an undemanding comedy after a long day at work. (Uzun bir iş gününden sonra kolay bir komedi izlemek istedi.)
3. John is an undemanding boss who rarely sets unrealistic goals for his employees. (John, nadiren çalışanlarına gerçekçilikten uzak hedefler koyan kolay bir patron.)
4. The undemanding trail was perfect for a beginner hiker like me. (Kolay yürüyüş yolu, benim gibi bir başlangıç ​​yürüyüşçüsü için mükemmeldi.)
5. Sometimes, it’s nice to have an undemanding conversation with a friend over coffee. (Bazen, kahve eşliğinde arkadaşla kolay bir sohbet etmek güzel olur.)
6. The undemanding exercise routine was perfect for someone recovering from an injury. (Kolay egzersiz rutini, bir yaralanmadan kurtulmaya çalışan biri için mükemmeldi.)
7. The undemanding job paid minimum wage but required little experience. (Kolay iş, asgari ücret ödemesine rağmen az tecrübe gerektiriyordu.)
8. The undemanding recipe was perfect for a beginner cook like me. (Kolay tarif, benim gibi bir başlangıç ​​aşçısı için mükemmeldi.)
9. I prefer undemanding hobbies like reading or knitting rather than high-energy activities like sports. (Ben spor gibi yüksek enerjili aktiviteler yerine okuma veya örgü gibi kolay hobileri tercih ediyorum.)
10. After a long week at work, I wanted to do something undemanding like watch a movie. (Uzun bir iş haftasından sonra, film izlemek gibi kolay bir şey yapmak istedim.)
11. She preferred an undemanding relationship without too much drama. (Çok fazla dram olmadan kolay bir ilişki tercih etti.)
12. The undemanding garden required little maintenance and still looked beautiful. (Kolay bahçe, az bakım gerektirdi ve hala güzel görünüyordu.)
13. The undemanding course was perfect for students who were new to the subject. (Kolay ders, konuda yeni olan öğrenciler için mükemmeldi.)
14. I prefer undemanding clothing like sweatpants and T-shirts over uncomfortable formal wear. (Sıkı formal giyimden ziyade terlik ve tişört gibi kolay giysileri tercih ediyorum.)
15. The undemanding game was easy to learn and didn’t require much strategy. (Kolay oyun, öğrenmesi kolay ve çok fazla strateji gerektirmedi.)
16. The undemanding music was perfect for background noise while studying. (Kolay mü

zik, çalışırken arka plan gürültüsü için mükemmeldi.)
17. The undemanding hike was perfect for a lazy Sunday afternoon. (Kolay yürüyüş, tembel bir Pazar öğleden sonra için mükemmeldi.)

  1. The undemanding book was an easy read and didn’t require much mental effort. (Kolay kitap, okuması kolay ve çok fazla zihinsel çaba gerektirmedi.)
  2. The undemanding art project was perfect for a beginner artist like me. (Kolay sanat projesi, benim gibi bir başlangıç ​​sanatçısı için mükemmeldi.)
  3. Sometimes, it’s nice to have an undemanding day where you can just relax and do nothing. (Bazen, sadece dinlenip hiçbir şey yapamayacağınız kolay bir gün geçirmek güzel olur.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.