Undecipherable İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Undecipherable İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Undecipherable Nedir?

Undecipherable, anlaşılamaz veya çözülemez anlamına gelen bir sıfattır. Bir şifre, yazı veya metin gibi anlaşılması zor veya çözülmesi mümkün olmayan bir şeyi ifade eder.

Örnek Cümleler:

  1. The ancient manuscript was undecipherable to modern scholars. (Eski el yazması modern bilginlere anlaşılamazdı.)
  2. The encryption on this file is undecipherable without the key. (Bu dosyanın şifrelemesi anahtar olmadan çözülemez.)
  3. His handwriting was undecipherable, so I couldn’t read his note. (Onun el yazısı anlaşılamazdı, bu yüzden notunu okuyamadım.)
  4. The code was undecipherable to anyone without a background in computer programming. (Kod, bilgisayar programlama alanında bir geçmişi olmayan herkes için anlaşılamazdı.)
  5. The language in the ancient tablet was undecipherable, even to the most experienced linguists. (Eski tablettaki dil, en deneyimli dilbilimcilere bile anlaşılamazdı.)
  6. The message in the bottle was undecipherable due to the water damage. (Şişedeki mesaj, su hasarı nedeniyle anlaşılamazdı.)
  7. The hieroglyphics on the wall were undecipherable until a new discovery was made. (Duvar üzerindeki hiyeroglifler, yeni bir keşif yapılana kadar anlaşılamazdı.)
  8. The audio recording was undecipherable due to the poor quality of the sound. (Ses kalitesi kötü olduğundan, ses kaydı anlaşılamazdı.)
  9. The handwriting on the envelope was undecipherable, so I couldn’t tell who it was from. (Zarfın üzerindeki el yazısı anlaşılamazdı, bu yüzden kimden geldiğini söyleyemiyordum.)
  10. The ancient map was undecipherable, and it took years to figure out its meaning. (Eski harita anlaşılamazdı ve anlamını çözmek yıllar aldı.)
  11. The encrypted message was undecipherable until they found the codebook. (Şifreli mesaj, kod kitabı bulunana kadar anlaşılamazdı.)
  12. The handwriting on the document was undecipherable, and it had to be transcribed by a professional. (Belgedeki el yazısı anlaşılamazdı ve bir profesyonel tarafından transkribe edilmeliydi.)
  13. The meaning of the ancient ritual was undecipherable until a new discovery was made. (Eski ritüelin anlamı, yeni bir keşif yapılana kadar anlaşılamazdı.)
  14. The message written in code was undecipherable, even to the most skilled cryptographers. (Kodlu olarak yazılan mesaj bile, en yetenekli şifre çözücülere bile anlaşılamazdı.)
  15. The handwriting on the letter was undecipherable, so I had to

ask for someone else to read it and tell me what it said. (Mektuptaki el yazısı anlaşılamazdı, bu yüzden başkasına okuması için sormak zorunda kaldım.)
16. The meaning of the ancient symbols was undecipherable until a new translation was discovered. (Eski sembollerin anlamı, yeni bir çeviri bulunana kadar anlaşılamazdı.)

  1. The handwritten notes were undecipherable, and it was unclear what the author meant. (El yazısı notlar anlaşılamazdı ve yazarın ne demek istediği belirsizdi.)
  2. The encrypted message was undecipherable by anyone without the decryption key. (Şifreli mesaj, şifre çözme anahtarı olmayan herkes tarafından anlaşılamazdı.)
  3. The ancient language was undecipherable, and it remains a mystery to this day. (Eski dil anlaşılamazdı ve günümüze kadar gizemini koruyor.)
  4. The writing on the old tombstone was undecipherable due to the wear and tear over the years. (Eski mezar taşındaki yazılar yıllar boyunca aşınma ve yıpranma nedeniyle anlaşılamaz hale geldi.)

Türkçe Çevirileri:

  1. Eski el yazması modern bilginlere anlaşılamazdı.
  2. Bu dosyanın şifrelemesi anahtar olmadan çözülemez.
  3. Onun el yazısı anlaşılamazdı, bu yüzden notunu okuyamadım.
  4. Kod, bilgisayar programlama alanında bir geçmişi olmayan herkes için anlaşılamazdı.
  5. Eski tablettaki dil, en deneyimli dilbilimcilere bile anlaşılamazdı.
  6. Şişedeki mesaj, su hasarı nedeniyle anlaşılamazdı.
  7. Duvar üzerindeki hiyeroglifler, yeni bir keşif yapılana kadar anlaşılamazdı.
  8. Ses kalitesi kötü olduğundan, ses kaydı anlaşılamazdı.
  9. Zarfın üzerindeki el yazısı anlaşılamazdı, bu yüzden kimden geldiğini söyleyemiyordum.
  10. Eski harita anlaşılamazdı ve anlamını çözmek yıllar aldı.
  11. Şifreli mesaj, kod kitabı bulunana kadar anlaşılamazdı.
  12. Belgedeki el yazısı anlaşılamazdı ve bir profesyonel tarafından transkribe edilmeliydi.
  13. Eski ritüelin anlamı, yeni bir keşif yapılana kadar anlaşılamazdı.
  14. Kodlu olarak yazılan mesaj bile, en yetenekli şifre çözücülere bile anlaşılamazdı.
  15. Mektuptaki el yazısı anlaşılamazdı, bu yüzden başkasına okuması için sormak zorunda kaldım.
  16. Eski sembollerin anlamı, yeni

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.