Mutiny İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Mutiny İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Mutiny Nedir?


Mutiny, genellikle bir grup insanın liderliğini reddedip, örgütsel veya politik olarak ayrılıkçı bir duruş sergilemesidir. Bu kavram, özellikle denizlerde, gemideki bir grup mürettebatın kaptanın emirlerine karşı çıkarak kontrolü ele geçirmesiyle ilişkilendirilir.

Örnek Cümleler:


1. The mutiny on the ship resulted in the captain being overthrown. (Gemi üzerindeki isyan, kaptanın devrildiği sonuçlandı.)
2. The workers threatened to mutiny if their demands were not met. (İşçiler, talepleri karşılanmazsa isyan etmekle tehdit etti.)
3. The soldiers staged a mutiny against their commanding officer. (Askerler, komutanlarına karşı isyan çıkardı.)
4. The mutiny was quickly quashed by the authorities. (İsyan, yetkililer tarafından hızlı bir şekilde bastırıldı.)
5. The captain managed to prevent a mutiny by addressing the crew’s concerns. (Kaptan, mürettebatın endişelerine cevap vererek bir isyanı önlemeyi başardı.)
6. The mutiny resulted in the ship being stranded for several days. (İsyan, geminin birkaç gün boyunca karaya oturmasına neden oldu.)
7. The mutineers were punished severely for their actions. (İsyancılar, eylemleri için ağır cezalar aldılar.)
8. The mutiny caused a lot of damage to the ship. (İsyan, gemiye büyük zararlar verdi.)
9. The sailors were tired of the captain’s harsh treatment, so they mutinied. (Denizciler, kaptanın sert muamelesinden bıktıkları için isyan ettiler.)
10. The mutiny was fueled by a sense of injustice among the crew. (İsyan, mürettebat arasında adaletsizlik duygusuyla beslendi.)
11. The captain narrowly avoided a mutiny by making some concessions to the crew. (Kaptan, mürettebata bazı tavizler vererek bir isyanı kıl payı önledi.)
12. The mutiny was sparked by rumors of mistreatment by the ship’s officers. (İsyan, geminin görevlileri tarafından kötü muamele iddialarıyla başlatıldı.)
13. The mutineers barricaded themselves inside the ship and refused to surrender. (İsyancılar, geminin içinde kendilerini barikatladı ve teslim olmayı reddetti.)
14. The mutiny was eventually quelled by a team of specially trained commandos. (İsyan, özel olarak eğitilmiş bir komando ekibi tarafından sonunda bastırıldı.)
15. The captain was relieved of his duties after the mutiny. (Kaptan, isyandan sonra görevinden alındı.)
16. The mutiny caused a rift within the crew that was difficult to repair. (İsyan, mürettebat arasında onarılması zor bir ayrılık yarattı.)
17. The mut

iny led to a trial in which the mutineers were found guilty. (İsyan, isyancıların suçlu bulunduğu bir duruşma ile sonuçlandı.)
18. The mutiny resulted in a loss of trust between the crew and the captain. (İsyan, mürettebat ile kaptan arasında güven kaybına neden oldu.)

  1. The captain tried to prevent a mutiny by increasing the crew’s rations. (Kaptan, mürettebatın yiyeceklerini artırarak bir isyanı önlemeye çalıştı.)
  2. The mutiny was a last resort for the crew, who felt they had no other options. (İsyan, başka seçenekleri olmadığını hisseden mürettebatın son çaresiydi.)

Türkçe Karşılıklar:

1. Gemi üzerindeki isyan, kaptanın devrildiği sonuçlandı.
2. İşçiler, talepleri karşılanmazsa isyan etmekle tehdit etti.
3. Askerler, komutanlarına karşı isyan çıkardı.
4. İsyan, yetkililer tarafından hızlı bir şekilde bastırıldı.
5. Kaptan, mürettebatın endişelerine cevap vererek bir isyanı önlemeyi başardı.
6. İsyan, geminin birkaç gün boyunca karaya oturmasına neden oldu.
7. İsyancılar, eylemleri için ağır cezalar aldılar.
8. İsyan, gemiye büyük zararlar verdi.
9. Denizciler, kaptanın sert muamelesinden bıktıkları için isyan ettiler.
10. İsyan, mürettebat arasında adaletsizlik duygusuyla beslendi.
11. Kaptan, mürettebata bazı tavizler vererek bir isyanı kıl payı önledi.
12. İsyan, geminin görevlileri tarafından kötü muamele iddialarıyla başlatıldı.
13. İsyancılar, geminin içinde kendilerini barikatladı ve teslim olmayı reddetti.
14. İsyan, özel olarak eğitilmiş bir komando ekibi tarafından sonunda bastırıldı.
15. Kaptan, isyandan sonra görevinden alındı.
16. İsyan, mürettebat arasında onarılması zor bir ayrılık yarattı.
17. İsyan, isyancıların suçlu bulunduğu bir duruşma ile sonuçlandı.
18. İsyan, mürettebat ile kaptan arasında güven kaybına neden oldu.
19. Kaptan, mürettebatın yiyeceklerini artırarak bir isyanı önlemeye çalıştı.
20. İsyan, başka seçenekleri olmadığını hisseden mürettebatın son çaresiydi.

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.