Trustworthiness İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Trustworthiness İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Trustworthiness (Güvenilirlik) Nedir?

Trustworthiness kelimesi, bir kişinin, kurumun veya işin güvenilirliği, dürüstlüğü, ve güven verme kapasitesi anlamına gelir.

Örnek Cümleler:

1. Trustworthiness is essential when it comes to building strong relationships. (Güvenilirlik, sağlam ilişkiler kurmak için önemlidir.)
2. It’s hard to establish trustworthiness with someone who has a history of lying. (Yalan söyleme geçmişi olan biriyle güvenilirlik kurmak zordur.)
3. The company’s trustworthiness was questioned after the scandal. (Skandalın ardından şirketin güvenilirliği sorgulandı.)
4. Being transparent and honest is crucial for building trustworthiness with customers. (Müşterilerle güvenilirlik kurmak için şeffaf ve dürüst olmak önemlidir.)
5. Trustworthiness is the foundation of any successful business. (Başarılı bir işin temeli güvenilirlik üzerine kurulur.)
6. The politician’s trustworthiness was called into question after the bribery scandal. (Rüşvet skandalının ardından siyasetçinin güvenilirliği sorgulandı.)
7. Trust and trustworthiness are not the same thing. (Güven ve güvenilirlik aynı şey değildir.)
8. The doctor’s trustworthiness was never in doubt as he had an impeccable reputation. (Kusursuz bir itibara sahip olan doktorun güvenilirliği asla şüphe götürmedi.)
9. The company’s trustworthiness was restored after they took responsibility for the mistake. (Hata yaptıklarını kabul ettikten sonra şirketin güvenilirliği yeniden sağlandı.)
10. A person’s trustworthiness is often determined by their actions, not their words. (Bir kişinin güvenilirliği genellikle sözleri değil, eylemleriyle belirlenir.)
11. A high level of trustworthiness is required for any job that involves handling sensitive information. (Hassas bilgi işleme gerektiren her iş için yüksek düzeyde güvenilirlik gereklidir.)
12. The company’s trustworthiness was damaged after they were caught lying to their investors. (Yatırımcılarına yalan söyledikleri ortaya çıkınca şirketin güvenilirliği zarar gördü.)
13. The teacher’s trustworthiness was never in doubt as he was always honest with his students. (Öğrencilerine her zaman dürüst olan öğretmenin güvenilirliği asla şüphe götürmedi.)
14. Building trustworthiness takes time and effort, but it is worth it in the long

run. (Güvenilirlik oluşturmak zaman ve çaba gerektirir, ancak uzun vadede buna değer.)
15. The company’s trustworthiness is one of their biggest assets. (Şirketin güvenilirliği en büyük varlıklarından biridir.)

16. It’s important to evaluate a person’s trustworthiness before giving them access to sensitive information. (Hassas bilgiye erişim vermeden önce bir kişinin güvenilirliğini değerlendirmek önemlidir.)
17. A lack of trustworthiness can damage a person’s reputation irreparably. (Güvenilirliğin eksikliği bir kişinin itibarını geri dönülemez şekilde zedeleyebilir.)
18. Honesty and trustworthiness go hand in hand. (Dürüstlük ve güvenilirlik birbirine bağlıdır.)
19. The company’s trustworthiness is essential for attracting new investors. (Yeni yatırımcıları çekmek için şirketin güvenilirliği önemlidir.)
20. A person’s trustworthiness is not determined by their position or title, but by their actions and character. (Bir kişinin güvenilirliği pozisyonu veya unvanıyla değil, eylemleri ve karakteriyle belirlenir.)