Trusteeship İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Trusteeship İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Trusteeship Nedir?

Trusteeship, bir kişinin veya kuruluşun bir başkasının mal varlığını veya yasal haklarını yönetme sorumluluğunu üstlenmesi anlamına gelir. Bu kavram, çoğunlukla bir vasiyetname, mahkeme kararı veya yasal sözleşme ile atanır.

Örnek Cümleler:

1. John, annesinin mülkünün trusteeship’ini üstlendi. (John, took the trusteeship of his mother’s estate.)
2. Banka, müşterilerin paralarını güvenli bir şekilde yönetmek için bir trusteeship sözleşmesi sağlar. (The bank provides a trusteeship agreement to manage the clients’ money safely.)
3. Vasisi, onun yerine mülkün trusteeship’ini üstlendi. (His guardian took the trusteeship of the estate on his behalf.)
4. Avukat, mirasın güvenli bir şekilde yönetilmesi için trusteeship görevi aldı. (The lawyer took the trusteeship duty for managing the inheritance safely.)
5. Şirket, çalışanların emeklilik fonlarını trusteeship altına alır. (The company puts the employees’ retirement funds under trusteeship.)
6. Trustee, varlıkların işlerinde istikrarı korumak için çalışan bir şirketin yönetim kurulunda yer alır. (The trustee sits on the board of a company to maintain stability in its affairs.)
7. Yönetim kurulu, bir trusteeship anlaşması imzalayarak borçluların haklarını korur. (The board signs a trusteeship agreement to protect the rights of the debtors.)
8. Mirasçılar, mirasın yönetiminde bir trusteeship atanmasını istediler. (The heirs requested the appointment of a trustee for managing the inheritance.)
9. Hükümet, küçük yaştaki çocukların mallarını trusteeship altında tutar. (The government keeps the properties of underage children under trusteeship.)
10. Vasi, kişinin mal varlığına trusteeship görevini üstlenerek sorumluluk alır. (The guardian takes responsibility by assuming trusteeship duty for the person’s estate.)
11. Avukat, müvekkilinin menfaatlerini korumak için trusteeship görevini kabul etti. (The lawyer agreed to take trusteeship duty to protect the client’s interests.)
12. Şirket, müşterilerinin varlıklarını trusteeship altına alarak daha güvenli bir yatırım ortamı yaratır. (The company creates a safer investment environment by putting the clients’ assets under trusteeship.)
13. Yargıç, mahkeme kararıyla bir trusteeship atanmasına karar verdi. (The judge decided to appoint a trustee by court order.)
14. Mütevelli heyeti, okulların ve üniversitelerin varlıklarını yönetmek için trusteeship görevi üstlenir. (The board of trustees takes the trusteeship duty to manage the assets of schools and universities.)
15. Kişinin ölümünden sonra, mirasın trusteeship’i genellikle bir avukat veya banka tarafından yönetilir. (After a

person’s death, the trusteeship of the inheritance is usually managed by a lawyer or a bank.)
16. Aile, küçük çocuklarının mallarının güvende olması için bir trusteeship anlaşması yaptı. (The family made a trusteeship agreement to keep their children’s properties safe.)

17. Yatırımcılar, bir yatırım fonunun trusteeship’inin yasal olarak güvence altında olduğundan emin olmalıdır. (Investors should ensure that the trusteeship of an investment fund is legally protected.)
18. Kurum, çalışanların emeklilik planlarını yönetmek için bir trusteeship görevi aldı. (The institution took a trusteeship duty to manage the employees’ retirement plans.)
19. Hakim, bir varisi korumak için mülkün trusteeship’ini atadı. (The judge appointed a trustee for protecting an heir.)
20. Banka, müşterilerin güvenliğini sağlamak için varlıkların trusteeship’ini üstlendi. (The bank took the trusteeship of the assets to ensure the clients’ safety.)