Mound İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Mound İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Mound Nedir?

Mound, Türkçe’de höyük olarak bilinen arkeolojik bir terimdir. Toprak yığınlarından oluşan ve genellikle tarihi kalıntıların bulunduğu, yüksek ve yuvarlak bir tepedir.

Örnek cümleler:

  1. The archaeologists found several artifacts in the mound.
    (Tarım araştırmacıları höyükte birçok eser buldular.)

  2. The ancient civilization built their city on top of a mound.
    (Eski medeniyet, şehrini bir höyüğün üstüne kurdu.)

  3. The mound was made up of layers of soil and clay.
    (Höyük, tabakalar halindeki toprak ve kil ile oluşmuştur.)

  4. The mound was so large that it could be seen from miles away.
    (Höyük o kadar büyüktü ki, mil uzaklıktan bile görülebiliyordu.)

  5. The archaeologists carefully excavated the mound to uncover its secrets.
    (Tarım araştırmacıları höyüğü dikkatlice kazdılar ve sırlarını açığa çıkardılar.)

  6. The mound is believed to be the site of an ancient burial ground.
    (Höyük, eski bir gömü alanı olarak kabul edilmektedir.)

  7. The mound provided important clues about the culture of the people who lived there.
    (Höyük, orada yaşayan insanların kültürü hakkında önemli ipuçları sağladı.)

  8. The mound was surrounded by a moat to protect it from invaders.
    (Höyük, istilacılardan korunmak için hendekle çevriliydi.)

  9. The mound was used as a lookout post during times of war.
    (Höyük, savaş zamanlarında gözetleme noktası olarak kullanıldı.)

  10. The mound was once the location of a great temple.
    (Höyük bir zamanlar büyük bir tapınağın bulunduğu yerdi.)

  11. The mound was covered in wildflowers in the springtime.
    (Höyük ilkbaharda yabani çiçeklerle kaplıydı.)

  12. The mound was home to a variety of wildlife.
    (Höyük, çeşitli yaban hayatına ev sahipliği yapmaktaydı.)

  13. The mound was named after a famous explorer.
    (Höyük, ünlü bir kaşifin adıyla anılmaktadır.)

  14. The mound was used as a meeting place for the local tribes.
    (Höyük, yerli kabilelerin toplantı yeri olarak kullanıldı.)

  15. The mound was the site of a fierce battle between two armies.
    (Höyük, iki ordu arasında şiddetli bir savaşın meydana geldiği yerdi.)

  16. The mound was slowly eroded by wind and rain over time.
    (Höyük zamanla rüzgar ve yağmur tarafından yavaşça aşındı.)

  17. The mound was a source of inspiration for many artists and writers.
    (Höyük, birçok sanatçı ve yazar için ilham kaynağı oldu.)

  18. The mound was a popular destination for tourists interested in history.
    (Höyük,

tarihe ilgi duyan turistler için popüler bir yerdi.)

  1. The mound was carefully preserved to prevent further erosion.
    (Höyük, daha fazla aşınmayı önlemek için dikkatlice korundu.)

  2. The mound was a symbol of the ancient civilization that once thrived there.
    (Höyük, bir zamanlar orada gelişmiş olan eski medeniyetin sembolüydü.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.