Dealer İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Dealer İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Dealer

Dealer, birçok farklı anlama sahip olan bir İngilizce kelime. En yaygın kullanımlarından biri, bir ticari işletmede mal satan veya dağıtan kişi olarak tanımlanır. Ayrıca, kumar oyunlarında kart dağıtan kişiye de “dealer” denir.

İşte örnek cümleler:

  1. The car dealer showed me some great models. (Araba satıcısı bana harika modeller gösterdi.)
  2. The dealer said the price was negotiable. (Satıcı, fiyatın müzakere edilebilir olduğunu söyledi.)
  3. The art dealer is having an exhibition next week. (Sanat satıcısı, önümüzdeki hafta bir sergi düzenliyor.)
  4. The drug dealer was arrested last night. (Uyuşturucu satıcısı, dün gece tutuklandı.)
  5. The antique dealer specializes in 18th-century furniture. (Antika satıcısı, 18. yüzyıl mobilyalarında uzmanlaşmıştır.)
  6. The dealer gave me a good price for my old car. (Satıcı, eski arabam için bana iyi bir fiyat verdi.)
  7. The poker dealer shuffled the cards before dealing them. (Poker dağıtıcısı, kartları karıştırdıktan sonra dağıttı.)
  8. The dealer offered me a warranty on the product. (Satıcı, ürün için garanti teklif etti.)
  9. The car dealer gave me a test drive. (Araba satıcısı bana test sürüşü yaptırdı.)
  10. The dealer promised to deliver the goods on time. (Satıcı, malzemeleri zamanında teslim etmeyi vaat etti.)
  11. The art dealer sold a painting for a record price. (Sanat satıcısı, bir tabloyu rekor bir fiyata sattı.)
  12. The dealer recommended a new model to me. (Satıcı, bana yeni bir model önerdi.)
  13. The blackjack dealer dealt the cards quickly. (Blackjack dağıtıcısı, kartları hızlıca dağıttı.)
  14. The dealer gave me a discount because I was a regular customer. (Satıcı, düzenli bir müşteri olduğum için bana indirim yaptı.)
  15. The drug dealer was caught with a large amount of cocaine. (Uyuşturucu satıcısı, büyük miktarda kokainle yakalandı.)
  16. The antique dealer bought a rare vase at an auction. (Antika satıcısı, bir müzayedede nadir bir vazo satın aldı.)
  17. The dealer recommended a financing option to me. (Satıcı, bana bir finansman seçeneği önerdi.)
  18. The dealer inspected the product before selling it to me. (Satıcı, ürünü bana satmadan önce inceledi.)
  19. The dealer was very knowledgeable about the product. (Satıcı, ürün hakkında çok bilgiliydi.)
  20. The dealer offered to deliver the product to my house. (Satıcı, ürünü evime teslim etmeyi teklif etti.)

Dealer kelimesinin bu örneklerde çoğunlukla “

satıcı” veya “dağıtıcı” anlamında kullanıldığı görülmektedir. Ancak, bazı örneklerde kelimenin farklı anlamları da kullanılmıştır.

Overall, dealer can refer to someone who sells or distributes goods in a commercial setting, or someone who deals cards in gambling games. It is important to use the word in the appropriate context to avoid confusion.

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.