Deadlock İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Deadlock İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Deadlock Nedir?

Deadlock, iki ya da daha fazla işlemin, her biri diğerinin tamamlanmasını beklediği durumdur. Bu durumda işlemler tamamlanamaz ve sürekli olarak beklemeye devam ederler.

Örnek Cümleler:

  1. The system is currently experiencing a deadlock and we need to restart it. (Sistem şu anda bir deadlock deneyimi yaşıyor ve yeniden başlatmamız gerekiyor.)
  2. The deadlock occurred due to a resource allocation issue. (Deadlock, bir kaynak tahsis sorunu nedeniyle meydana geldi.)
  3. The program was stuck in a deadlock and wouldn’t respond to any commands. (Program, bir deadlock’a takıldı ve hiçbir komuta yanıt vermedi.)
  4. Deadlocks can be avoided by implementing proper locking mechanisms. (Deadlock’lar, uygun kilitleme mekanizmaları uygulanarak önlenebilir.)
  5. We need to analyze the system to identify the root cause of the deadlock. (Deadlock’ın temel nedenini belirlemek için sistemi analiz etmemiz gerekiyor.)
  6. The deadlock was caused by a circular wait condition. (Deadlock, döngüsel bir bekleme durumu nedeniyle oluştu.)
  7. Deadlocks can cause a significant delay in the completion of tasks. (Deadlock’lar, görevlerin tamamlanmasında önemli bir gecikmeye neden olabilir.)
  8. The deadlock occurred when two processes were waiting for the same resource. (Deadlock, iki işlem aynı kaynağı beklerken meydana geldi.)
  9. It’s important to detect and resolve deadlocks as quickly as possible. (Deadlock’ların mümkün olan en kısa sürede tespit edilip çözülmesi önemlidir.)
  10. Deadlock prevention is better than deadlock recovery. (Deadlock önleme, deadlock kurtarmaktan daha iyidir.)
  11. The system has a deadlock detection algorithm that can identify deadlocks. (Sistem, deadlock tespit algoritmasına sahiptir ve deadlock’ları tanımlayabilir.)
  12. The deadlock was caused by a lack of available resources. (Deadlock, uygun kaynakların yokluğundan kaynaklandı.)
  13. The deadlock occurred when two processes were waiting for each other to release a resource. (Deadlock, iki işlem birbirlerinin bir kaynağı serbest bırakmasını beklerken meydana geldi.)
  14. Deadlocks can lead to a system crash if not resolved in a timely manner. (Deadlock’lar, zamanında çözülmezse bir sistem çökmesine neden olabilir.)
  15. The deadlock was resolved by releasing one of the resources that the processes were waiting for. (Deadlock, işlemlerin beklediği kaynaklardan birini serbest bırakarak çözüldü.)
  16. The operating system has a deadlock avoidance mechanism to prevent deadlocks from occurring. (İşletim sistemi, deadlock’ların oluşmasını önlemek için bir deadlock önleme mekanizmasına sahiptir.)
  17. Deadlocks can occur in distributed systems due to communication delays or failures. (Deadlock’lar, iletiş

süreleri veya başarısızlıkları nedeniyle dağıtık sistemlerde meydana gelebilir.)
18. The deadlock was caused by a combination of a shared resource and a circular wait condition. (Deadlock, paylaşılan bir kaynak ve döngüsel bir bekleme durumu kombinasyonundan kaynaklandı.)

  1. Deadlock recovery involves terminating one or more processes to break the deadlock. (Deadlock kurtarma, deadlock’u kırmak için bir veya daha fazla işlemi sonlandırmayı içerir.)
  2. The team worked together to resolve the deadlock and get the system back up and running. (Ekip, deadlock’ı çözmek ve sistemi yeniden çalışır duruma getirmek için birlikte çalıştı.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.