Moronically İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Moronically İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Moronically İle İlgili Cümleler

Moronically, anlamı “aptalca, budalaca” olan bir sıfat olarak kullanılır.

Örnek cümleler:

1. He tried to fix his car moronically without consulting a mechanic. (Otomobilini tamir etmek için bir tamirciye danışmadan moronik bir şekilde denedi.)
2. She laughed moronically at the silly joke. (Saçma şakaya moronik bir şekilde güldü.)
3. The company’s decision was moronically illogical. (Şirketin kararı moronik bir şekilde mantıksızdı.)
4. He acted moronically when he decided to swim in the shark-infested waters. (Köpekbalığı istilası olan sularda yüzmeye karar verdiğinde moronik davrandı.)
5. She spent moronically on unnecessary items and was left broke at the end of the month. (Gereksiz şeylere moronik bir şekilde para harcadı ve ayın sonunda iflas etti.)
6. The moronically written article received a lot of backlash from readers. (Moronik bir şekilde yazılmış makale okuyuculardan büyük eleştiri aldı.)
7. He made a moronically bold move by quitting his job before securing a new one. (Yeni bir iş bulmadan işinden istifa ederek moronik bir cesaret gösterdi.)
8. She spoke moronically when she tried to defend her mistake. (Hatayı savunmaya çalışırken moronik bir şekilde konuştu.)
9. The moronically designed website was difficult to navigate. (Moronik bir şekilde tasarlanmış web sitesi gezinmesi zordu.)
10. He moronically believed the fake news and shared it on social media. (Sahte haberlere moronik bir şekilde inandı ve sosyal medyada paylaştı.)
11. She moronically forgot her passport at home and missed her flight. (Pasaportunu evde unuttuğu için moronik bir şekilde uçağı kaçırdı.)
12. The moronically slow internet connection frustrated everyone in the office. (Moronik bir şekilde yavaş internet bağlantısı, ofisteki herkesi sinirlendirdi.)
13. He acted moronically by ignoring the warning signs and continuing to drive in the heavy rain. (Uyarı işaretlerini görmezden gelerek ağır yağmurda sürmeye devam ederek moronik davrandı.)
14. She moronically believed the scammer’s story and gave him all her personal information. (Dolandırıcının hikayesine moronik bir şekilde inandı ve tüm kişisel bilgilerini verdi.)
15. The moronically written script was rejected by all the production companies. (Moronik bir şekilde yazılmış senaryo tüm yapım şirketleri tarafından reddedildi.)
16. He acted moronically by not wearing a helmet while riding his motorcycle. (Motosiklet sürerken kask takmamak gibi moronik bir davranış sergiledi.)
17. She moronically believed the conspiracy theory and spread it to her friends. (Komplolar

teorisine moronik bir şekilde inanarak, arkadaşlarına yaydı.)
18. The moronically planned event resulted in chaos and confusion. (Moronik bir şekilde planlanan etkinlik, kaos ve kargaşaya yol açtı.)

19. He acted moronically by trying to fix the electrical problem without turning off the power. (Elektrik sorununu gücü kapatmadan çözmeye çalışarak moronik davrandı.)
20. She moronically left her phone on the table and it got stolen. (Telefonunu masada unutarak moronik bir şekilde çaldırdı.)