Transgress İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Transgress İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Transgress kelimesinin Türkçe anlamı:

Transgress kelimesi İngilizcede “sınırı aşmak, ihlal etmek, suç işlemek” gibi anlamlara gelir.

Örnek cümleler:

1. He transgressed the law by stealing the money. (O, parayı çalarak kanunu ihlal etti.)
2. The company transgressed the environmental regulations by dumping toxic waste. (Şirket, toksik atıkları dökerek çevre düzenlemelerini ihlal etti.)
3. I don’t want to transgress anyone’s privacy. (Kimse’nin mahremiyetini ihlal etmek istemiyorum.)
4. It’s wrong to transgress someone’s personal space. (Birinin kişisel alanını ihlal etmek yanlıştır.)
5. He felt guilty for transgressing his friend’s trust. (Arkadaşının güvenini ihlal ettiği için suçlu hissetti.)
6. The soldiers were punished for transgressing the border. (Askerler, sınırları ihlal ettikleri için cezalandırıldı.)
7. She transgressed the etiquette by speaking with her mouth full. (Ağzı doluyken konuşarak etiketi ihlal etti.)
8. The student was expelled for transgressing the school rules. (Öğrenci, okul kurallarını ihlal ettiği için atıldı.)
9. He regretted transgressing his parents’ wishes. (Ebeveynlerinin isteklerini ihlal ettiği için pişman oldu.)
10. The politician transgressed the laws of the country. (Politikacı, ülkenin kanunlarını ihlal etti.)
11. The company was fined for transgressing the safety regulations. (Şirket, güvenlik düzenlemelerini ihlal ettiği için cezalandırıldı.)
12. She transgressed the social norms by wearing revealing clothes. (Açıklayıcı kıyafetler giyerek sosyal normları ihlal etti.)
13. The athlete was disqualified for transgressing the rules of the game. (Sporcu, oyun kurallarını ihlal ettiği için diskalifiye edildi.)
14. The teacher reprimanded the student for transgressing the classroom rules. (Öğretmen, öğrenciyi sınıf kurallarını ihlal ettiği için azarladı.)
15. The driver was fined for transgressing the speed limit. (Sürüc

, hız sınırını ihlal ettiği için cezalandırıldı.)
16. She was accused of transgressing the boundaries of her professional responsibilities. (O, mesleki sorumluluklarının sınırlarını ihlal etmekle suçlandı.)

17. The employee was fired for transgressing the company’s code of conduct. (Çalışan, şirketin davranış kurallarını ihlal ettiği için kovuldu.)
18. The defendant was found guilty of transgressing the terms of his parole. (Sanık, şartlı tahliyesinin koşullarını ihlal ettiği için suçlu bulundu.)
19. He transgressed the social contract by not paying his taxes. (O, vergisini ödemeyerek toplumsal sözleşmeyi ihlal etti.)
20. The student apologized for transgressing the school’s dress code. (Öğrenci, okulun giyim kurallarını ihlal ettiği için özür diledi.)

(Her cümlede, “transgress” kelimesi farklı anlamlarda kullanılmıştır. Türkçe karşılıkları cümlelerin yanında belirtilmiştir.)