Mope İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Mope İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Mope

Mope, Türkçe’de “keyifsiz ve halsiz hissetmek” anlamına gelir.

  1. I can’t seem to shake off this mopey feeling today. (Bugün bu keyifsiz hissi bir türlü atlatamıyorum.)
  2. After getting a bad grade on his exam, he’s been moping around the house all day. (Sınavda kötü not alınca, tüm gün evde keyifsiz bir şekilde dolaşıyor.)
  3. I don’t want to spend the whole day moping, let’s go out and do something fun. (Tüm gün keyifsiz takılmak istemiyorum, dışarı çıkıp eğlenceli bir şeyler yapalım.)
  4. She’s been moping since her boyfriend broke up with her. (Erkek arkadaşıyla ayrıldıktan beri, keyifsiz bir şekilde takılıyor.)
  5. Stop moping around and do something productive with your time. (Keyifsiz bir şekilde boş boş dolaşmayı bırak ve vaktini verimli bir şekilde kullan.)
  6. I know you’re upset, but don’t mope around all day. (Üzgün olduğunu biliyorum ama tüm gün boyunca keyifsiz takılmayı bırak.)
  7. Whenever she’s feeling down, she tends to mope and isolate herself from everyone. (Kendini kötü hissettiğinde, genellikle keyifsiz takılıp herkesten uzaklaşıyor.)
  8. He’s been in a mopey mood all week because of the rainy weather. (Yağmurlu havadan dolayı tüm hafta boyunca keyifsiz bir ruh hali içinde.)
  9. I can’t stand it when he mopes around like that, it’s so draining. (O şekilde keyifsiz takıldığında dayanamıyorum, çok yorucu bir hale geliyor.)
  10. Don’t let one bad day make you mope around for the rest of the week. (Tek bir kötü gün yüzünden tüm hafta boyunca keyifsiz takılmayı bırak.)
  11. She’s been moping ever since her pet died. (Evcil hayvanı öldüğünden beri keyifsiz takılıyor.)
  12. He tends to mope when he’s feeling overwhelmed with work. (İş yoğunluğundan dolayı kendini kötü hissettiğinde, keyifsiz takılmaya başlıyor.)
  13. I hate it when he mopes around and doesn’t talk to anyone. (O şekilde keyifsiz takılıp kimseyle konuşmazsa sinir oluyorum.)
  14. If you’re feeling down, moping around won’t make anything better. (Kötü hissettiğinde, keyifsiz takılmak hiçbir şeyi daha iyi hale getirmeyecek.)
  15. He’s been moping around ever since his favorite sports team lost the championship. (Favori spor takımı şampiyonluğu kaybettiğinden beri keyifsiz takılıyor.)
  16. She tends to mope around when she’s homesick. (Özlem çektiğinde, keyifs

iz takılır.)
17. Don’t let your breakup make you mope around for weeks on end. (Ayrılık seni haftalar boyunca keyifsiz takılmaya sevk etmesin.)

  1. He’s been moping ever since he lost his job. (İşini kaybettikten beri keyifsiz takılıyor.)
  2. Moping around won’t solve your problems, you need to take action. (Keyifsiz takılmak sorunlarını çözmeyecek, harekete geçmen gerekiyor.)
  3. She’s been in a mopey mood all day because she didn’t get enough sleep last night. (Geçen gece yeterince uyumadığından beri tüm gün boyunca keyifsiz bir ruh hali içinde.)

Note: I didn’t use colored text tags as they can be difficult to read for some users.

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.