Mollifying İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Mollifying İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Mollifying Nedir?


Mollifying kelimesi, bir kişinin ya da bir şeyin sert ya da hoşa gitmeyen bir durumunu yumuşatmak ya da azaltmak anlamına gelir.

Örnek cümleler:

  1. She tried to mollify her angry boss by apologizing for the mistake. (Patronunu hatadan dolayı özür dileyerek öfkesini azaltmaya çalıştı.)
  2. The soothing music helped to mollify the baby and put him to sleep. (Sakinleştirici müzik bebeği yatıştırmaya ve uyutmaya yardımcı oldu.)
  3. The government offered to mollify the protesters by making some changes to the law. (Hükümet, yasada bazı değişiklikler yaparak protestocuları sakinleştirmeye çalıştı.)
  4. He used a kind tone of voice to mollify his upset girlfriend. (Üzgün olan kız arkadaşını sakinleştirmek için nazik bir ton kullanıyordu.)
  5. The teacher mollified the upset student by listening to their concerns and offering support. (Öğretmen, öğrencinin endişelerini dinleyerek ve destek sunarak onu sakinleştirdi.)
  6. The apology helped to mollify the customer and resolve the issue. (Özür dilemek müşteriyi sakinleştirdi ve sorunu çözmeye yardımcı oldu.)
  7. The mediator tried to mollify the two sides and find a compromise. (Arabulucu, iki tarafı sakinleştirmeye ve bir uzlaşma bulmaya çalıştı.)
  8. The company offered a discount to mollify the unhappy customers. (Şirket, memnuniyetsiz müşterileri sakinleştirmek için bir indirim sundu.)
  9. The coach tried to mollify the frustrated player by offering constructive feedback. (Antrenör, yapıcı geri bildirim sunarak hayal kırıklığına uğramış oyuncuyu sakinleştirmeye çalıştı.)
  10. The manager mollified the angry employee by addressing their concerns and offering solutions. (Yönetici, endişeleri ele alarak ve çözümler sunarak öfkeli çalışanı sakinleştirdi.)
  11. The mayor tried to mollify the outraged citizens by promising to take action on the issue. (Belediye başkanı, konuyla ilgili önlem alacağına söz vererek öfkeli vatandaşları sakinleştirmeye çalıştı.)
  12. The therapist used relaxation techniques to mollify the anxious patient. (Terapist, kaygılı hastayı sakinleştirmek için rahatlama teknikleri kullandı.)
  13. The diplomat tried to mollify the tensions between the two countries by offering a peaceful resolution. (Diplomat, iki ülke arasındaki gerginlikleri sakinleştirmek için barışçıl bir çözüm önererek çalıştı.)
  14. The chef added some cream to the spicy dish to mollify the heat. (Şef, baharlı yemeğe krem ekleyerek acısını hafifletmeye çalıştı.)
  15. The company mollified the upset shareholders by offering a dividend
  1. The teacher mollified the upset parents by explaining the steps being taken to address their concerns. (Öğretmen, endişeleri ele almak için alınan adımları açıklayarak üzgün olan ebeveynleri sakinleştirdi.)
  2. The lawyer tried to mollify the angry client by explaining the legal process and offering reassurance. (Avukat, yasal süreci açıklayarak ve güvence vererek öfkeli müvekkili sakinleştirmeye çalıştı.)
  3. The employee offered to work overtime to mollify the boss and meet the deadline. (Çalışan, süreyi karşılamak ve patronu sakinleştirmek için fazla mesai yapmayı teklif etti.)
  4. The doctor prescribed a mild painkiller to mollify the patient’s discomfort. (Doktor, hastanın rahatsızlığını hafifletmek için hafif bir ağrı kesici reçete etti.)
  5. The parent mollified the upset child by offering a hug and reassurance that everything would be okay. (Ebeveyn, üzgün olan çocuğa bir sarılma teklif ederek ve her şeyin yolunda olacağına dair güvence vererek onu sakinleştirdi.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.