Cutting Edge İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı
Cutting Edge Nedir?
Cutting edge, kelime anlamıyla “keskin kenar” anlamına gelir. Ancak günümüzde daha çok “en son teknoloji” veya “son derece modern” anlamlarında kullanılır.
Örnek Cümleler:
- The company is always on the cutting edge of technology. (Şirket her zaman teknolojinin en sonunda.)
- The new product is a result of cutting edge research. (Yeni ürün, son derece modern araştırmaların bir sonucudur.)
- Our team is dedicated to providing cutting edge solutions for our clients. (Ekibimiz, müşterilerimize en son teknolojik çözümleri sunmaya adanmıştır.)
- The cutting edge design of the building is a sight to behold. (Bina’nın son derece modern tasarımı görmeye değer.)
- The cutting edge of medicine is constantly evolving. (Tıbbın en son teknolojisi sürekli olarak gelişiyor.)
- The company’s cutting edge technology gave it a competitive advantage. (Şirketin en son teknolojisi, rekabet avantajı sağladı.)
- The artist’s work is at the cutting edge of contemporary art. (Sanatçının eseri, çağdaş sanatın en sonunda.)
- The conference will focus on cutting edge developments in the field of robotics. (Konferans, robotik alanındaki son derece modern gelişmelere odaklanacak.)
- The cutting edge equipment in the lab is essential for our research. (Laboratuvardaki son derece modern ekipmanlar, araştırmamız için önemlidir.)
- The cutting edge of fashion is constantly changing. (Modanın en son trendi sürekli olarak değişiyor.)
- The company invests heavily in cutting edge technology. (Şirket, son derece modern teknolojiye yoğun yatırım yapıyor.)
- The new restaurant offers a cutting edge dining experience. (Yeni restoran, son derece modern bir yemek deneyimi sunuyor.)
- The university is known for its cutting edge research in the field of renewable energy. (Üniversite, yenilenebilir enerji alanındaki son derece modern araştırmalarıyla tanınır.)
- The fashion show featured cutting edge designs from up-and-coming designers. (Moda şovu, yeni yetenekli tasarımcıların son derece modern tasarımlarına yer verdi.)
- The cutting edge of neuroscience is exploring the mysteries of the human brain. (Nörobilimin en son teknolojisi, insan beyninin sırlarını araştırıyor.)
- The company’s cutting edge marketing strategy resulted in a significant increase in sales. (Şirketin son derece modern pazarlama stratejisi, satışlarda önemli bir artışa neden oldu.)
- The cutting edge of music is blending traditional genres with modern technology. (Müziğin en son teknolojisi, geleneksel tarzları modern teknolojiyle harmanlıyor.)
- The new phone features cutting edge technology that sets it apart from competitors. (Yeni telefon, rakipler
ardından 19. ve 20. cümleler:
- The cutting edge of education is using technology to enhance learning experiences. (Eğitimin en son teknolojisi, öğrenme deneyimlerini artırmak için teknoloji kullanıyor.)
- The cutting edge of architecture is creating sustainable and environmentally-friendly buildings. (Mimarlığın en son teknolojisi, sürdürülebilir ve çevre dostu binalar yaratmak üzerine odaklanıyor.)
Hemen Yorum Yaz