Mischief İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Mischief İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Mischief Nedir?

Mischief, genellikle eğlence veya oyun amacıyla yapılan zararsız veya hafif bir kötü niyetli davranışı ifade eder. Ancak bazen bu davranışlar, başkalarına zarar verebilecek ciddi sonuçlara yol açabilir.

Örnek Cümleler:

  1. He always causes mischief whenever he’s bored. (O sıkıldığında her zaman yaramazlık yapar.)
  2. The kids were up to some mischief in the park. (Çocuklar parkta biraz yaramazlık yapıyorlardı.)
  3. I don’t think he meant any mischief by his prank. (Sanırım şakasında kötü bir niyeti yoktu.)
  4. His mischief caused damage to the school property. (Yaramazlığı okul malına zarar verdi.)
  5. Stop causing mischief and sit down. (Yaramazlık yapmayı bırak ve otur.)
  6. The mischievous grin on his face gave away his intentions. (Yüzündeki yaramaz gülümseme, niyetlerini ele verdi.)
  7. I can’t believe you got into mischief again. (Yine yaramazlık yaptığına inanamıyorum.)
  8. The little girl’s mischief resulted in her getting grounded. (Küçük kızın yaramazlığı, ceza almasına neden oldu.)
  9. He tried to blame his mischief on his little brother. (Küçük kardeşini suçlayarak yaramazlığından kurtulmaya çalıştı.)
  10. The police warned the teenagers about the dangers of mischief-making. (Polis, gençleri yaramazlık yapmanın tehlikeleri konusunda uyardı.)
  11. He’s always up to mischief, but somehow manages to never get caught. (O her zaman yaramazlık peşinde, ama bir şekilde yakalanmıyor.)
  12. I’m afraid your son has been causing mischief in class. (Maalesef oğlunuz sınıfta yaramazlık yapıyor.)
  13. His mischievous behavior often lands him in trouble. (Yaramaz davranışları sık sık başı belaya sokar.)
  14. The little boy’s mischief was just harmless fun. (Küçük çocuğun yaramazlığı sadece zararsız bir eğlenceydi.)
  15. She always gets into mischief when she’s with her friends. (Arkadaşlarıyla birlikte olduğunda her zaman yaramazlık yapar.)
  16. The cat’s mischievous antics always make us laugh. (Kedinin yaramaz numaraları bizi her zaman güldürür.)
  17. He apologized for his mischief and offered to make things right. (Yaramazlığı için özür diledi ve işleri düzeltmek için yardımcı olacağını söyledi.)
  18. I’m afraid I’ll have to punish you for your mischief. (Maalesef yaramazlığın için seni cezalandırmak zorunda kalacağım.)
  19. The mischievous twinkle in her eyes hinted at her plan. (Gözlerindeki yaramaz ışıltı, planını ima

ediyordu.)
20. His mischief caused a lot of damage, and he had to pay for the repairs. (Yaramazlığı ciddi hasara neden oldu ve tamirat için ödeme yapmak zorunda kaldı.)

Bu örnek cümlelerde “mischief” kelimesi genellikle yaramazlık, kötü niyetli şaka veya zararsız eğlence gibi anlamlarında kullanılmıştır. Ancak bazen bu davranışların ciddi sonuçları olabileceği de vurgulanmıştır.

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.