Toast İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı
Toast
Toast, dilimlenmiş ekmek veya kızarmış ekmek anlamına gelir. Genellikle kahvaltıda tüketilir ve üzerine tereyağı, reçel, peynir vb. yayılır.
Örnek Cümleler:
- I had toast and coffee for breakfast this morning. (Bugün sabah kahvaltısı için ekmek ve kahve içtim.)
- She made some delicious toast with avocado and eggs. (Avokado ve yumurta ile lezzetli ekmek kızartması yaptı.)
- I burned my toast because I forgot to set the timer. (Zamanlayıcıyı ayarlamayı unuttuğum için ekmeğimi yakmış oldum.)
- Toast with peanut butter is one of my favorite snacks. (Fıstık ezmesiyle ekmek kızartması benim favori atıştırmalarımdan biridir.)
- Do you want your toast lightly toasted or well-done? (Ekmeğini hafifçe mi yoksa iyice mi kızartılmış istersin?)
- I like to eat my toast with honey instead of jam. (Reçel yerine bal ile ekmek kızartmasını severim.)
- He put some cheese on his toast and then grilled it in the oven. (Ekmeğinin üzerine peynir koydu ve sonra fırında ızgara yaptı.)
- I always have a slice of toast with my scrambled eggs. (Karışık yumurtamın yanında her zaman bir dilim ekmek kızartması yaparım.)
- My mom used to make French toast for me on the weekends. (Annem hafta sonları benim için Fransız usulü ekmek kızartması yapardı.)
- She ordered a side of toast with her breakfast sandwich. (Kahvaltı sandviçinin yanında bir dilim ekmek istedi.)
- The toast was so crunchy and delicious, I couldn’t resist having another slice. (Ekmeğin çıtırlığı ve lezzeti o kadar iyiydi ki bir dilim daha yemeden edemedim.)
- I always burn my toast when I try to make it in a toaster oven. (Fırın tost makinesinde yapmaya çalıştığımda ekmeğimi her zaman yakarım.)
- I prefer to use whole wheat bread for my toast instead of white bread. (Ekmeğim için beyaz ekmek yerine tam buğday ekmeği tercih ederim.)
- She made a delicious breakfast of eggs, bacon, and toast. (Yumurta, pastırma ve ekmek kızartmasıyla lezzetli bir kahvaltı hazırladı.)
- The waiter brought us some complimentary toast and jam while we waited for our food. (Garson, yemeğimizi beklerken bize ücretsiz ekmek kızartması ve reçel getirdi.)
- He had a slice of toast with his bowl of oatmeal. (Yulaf lapası kasesinin yanında bir dilim ekmek kızartması yaptı.)
- She used a toaster to make her toast instead of a frying pan. (Tava yerine tost mak
inesini kullanarak ekmeğini kızarttı.)
18. My favorite way to enjoy toast is with a sprinkle of cinnamon and sugar. (Ekmeği tüketmenin benim favori yolum, üzerine tarçın ve şeker serpmek.)
- He grabbed a piece of toast on his way out the door to work. (İşe gitmeden çıkarken bir dilim ekmeği kapıp çıktı.)
- I always make sure to toast my bread before making a sandwich. (Sandviç yapmadan önce her zaman ekmeklerimi kızartırım.)
(Eklemek istediğiniz örnek cümleler varsa belirtebilirsiniz.)
Hemen Yorum Yaz