Minutely İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Minutely İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Minutely Nedir?

Minutely kelimesi “dakikada bir” anlamına gelir ve genellikle zaman dilimlerinin çok kısa aralıklarla ölçüldüğü durumlarda kullanılır.

Örnek Cümleler:

1. The weather forecast is updated minutely to give accurate information. (Hava tahmini, doğru bilgi vermek için dakikada bir güncelleniyor.)
2. The scientist monitored the experiment minutely to avoid any errors. (Bilim adamı, herhangi bir hata oluşmaması için deneyi dakikada bir izledi.)
3. The clock in the town hall chimes minutely, reminding everyone of the time. (Belediye binasındaki saat dakikada bir çalarak herkesi zamanı hatırlatır.)
4. The runner checked his stopwatch minutely to see if he had beaten his personal record. (Koşucu, kişisel rekorunu kırdı mı diye dakikada bir kronometresine baktı.)
5. The traffic cameras capture images minutely to identify vehicles and drivers. (Trafik kameraları, araçları ve sürücüleri tanımak için dakikada bir görüntüleri kaydeder.)
6. The gardener watered the plants minutely to ensure they received the right amount of water. (Bahçıvan, bitkilerin doğru miktarda su aldığından emin olmak için dakikada bir sulama yaptı.)
7. The musician tuned his guitar minutely before the concert to produce the perfect sound. (Müzisyen, mükemmel bir ses çıkarmak için konserden önce gitarını dakikada bir ayarladı.)
8. The detective analyzed the crime scene minutely to gather evidence. (Dedektif, kanıt toplamak için suç mahallini dakikada bir analiz etti.)
9. The accountant reviewed the financial statements minutely to detect any irregularities. (Muhasebeci, herhangi bir düzensizliği tespit etmek için finansal tabloları dakikada bir inceledi.)
10. The athlete monitored his heart rate minutely during the exercise to avoid overexertion. (Sporcu, aşırı zorlanmadan kaçınmak için egzersiz sırasında kalp atış hızını dakikada bir takip etti.)
11. The photographer adjusted the camera settings minutely to capture the perfect shot. (Fotoğrafçı, mükemmel bir çekim için kamera ayarlarını dakikada bir ayarladı.)
12. The engineer checked the equipment minutely to ensure it was working properly. (Mühendis, ekipmanın doğru çalıştığından emin olmak için dakikada bir kontrol etti.)
13. The teacher observed the students minutely to detect any signs of cheating. (Öğretmen, kopya çekme işaretlerini tespit etmek için öğrencileri dakikada bir gözlemledi.)
14. The chef seasoned the dish minutely to enhance the flavor. (Şef, lezzeti artırmak için yemeği dakikada bir baharatlandırdı.)
15. The astronaut monitored the spacecraft minutely to ensure its safety. (

16. The security guard watched the surveillance footage minutely to identify any suspicious activity. (Güvenlik görevlisi, şüpheli bir faaliyeti tespit etmek için dakikada bir gözetleme görüntülerini izledi.)
17. The artist painted the details minutely to create a realistic portrait. (Sanatçı, gerçekçi bir portre oluşturmak için detayları dakikada bir boyadı.)
18. The pilot checked the instruments minutely before takeoff to ensure a safe flight. (Pilot, güvenli bir uçuş için kalkıştan önce aletleri dakikada bir kontrol etti.)
19. The writer proofread the manuscript minutely to correct any errors. (Yazar, herhangi bir hatayı düzeltmek için el yazmasını dakikada bir okudu.)
20. The doctor monitored the patient’s vital signs minutely to assess their condition. (Doktor, hastanın durumunu değerlendirmek için vital işaretleri dakikada bir takip etti.)

(Türkçe Çevirileri koyu renk ve kalın yazılmıştır.)