Millionaire İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Millionaire İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Millionaire Nedir?

Millionaire, Türkçe karşılığı milyoner olan kelime, bir milyondan fazla para sahibi olan kişiyi ifade eder.

Örnek Cümleler:

  1. The millionaire donated a large sum of money to the charity. (Milyoner, hayır kurumuna büyük bir miktarda para bağışladı.)
  2. Being a millionaire doesn’t necessarily guarantee happiness. (Milyoner olmak mutlaka mutluluğu garanti etmez.)
  3. He became a millionaire by investing in the stock market. (O, borsaya yatırım yaparak bir milyoner oldu.)
  4. The millionaire’s mansion was the largest and most luxurious in the neighborhood. (Milyonerin malikanesi mahallede en büyük ve lüks olanıydı.)
  5. Her dream was to marry a millionaire. (Onun hayali bir milyonerle evlenmekti.)
  6. The millionaire’s private jet was waiting for him on the tarmac. (Milyonerin özel jeti pistte onu bekliyordu.)
  7. She inherited her fortune from her millionaire grandfather. (O, milyoner dedesinden servetini miras aldı.)
  8. The millionaire’s business empire spanned multiple industries. (Milyonerin iş imparatorluğu birden fazla sektöre yayılmıştı.)
  9. He made his first million by the age of 30. (O, 30 yaşına kadar gelirinin ilk milyonunu kazandı.)
  10. The millionaire’s extravagant lifestyle was the envy of many. (Milyonerin savurgan yaşam tarzı birçok kişinin kıskançlığını uyandırıyordu.)
  11. Becoming a millionaire takes hard work and dedication. (Milyoner olmak, sıkı çalışma ve özveri gerektirir.)
  12. The millionaire’s yacht was the size of a small cruise ship. (Milyonerin yatı, küçük bir gemi kadar büyüktü.)
  13. She was surprised to learn that her neighbor was a millionaire. (Komşusunun bir milyoner olduğunu öğrenmek onu şaşırttı.)
  14. The millionaire’s art collection was worth millions of dollars. (Milyonerin sanat koleksiy

    yonu milyonlarca dolar değerindeydi.)

  15. The millionaire had a reputation for being stingy with his money. (Milyonerin parasını cimri bir şekilde harcamama ünü vardı.)
  16. She was determined to become a millionaire before she turned 40. (O, 40 yaşından önce milyoner olmaya kararlıydı.)
  17. The millionaire’s diamond-encrusted watch was the envy of all his friends. (Milyonerin elmaslarla kaplı saati, tüm arkadaşlarının kıskançlık duyduğu bir şeydi.)
  18. He won the lottery and became an overnight millionaire. (O, lotaryayı kazandı ve anında bir milyoner oldu.)
  19. The millionaire’s butler served dinner on the finest china. (Milyonerin uşağı akşam yemeğini en kaliteli porselenler üzerinde servis etti.)
  20. She was surprised to find out that her favorite author was also a millionaire. (En sevdiği yazarın da bir milyoner olduğunu öğrenmek onu şaşırttı.)
  21. The millionaire’s estate was so large that it had its own private lake. (Milyonerin malikanesi o kadar büyüktü ki kendi özel gölü bile vardı.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.