Measuring İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Measuring İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Measuring (Ölçme)

Measuring kelimesi, bir nesnenin ya da bir şeyin ölçülmesi anlamına gelir. Bu kelime, özellikle fiziksel nesnelerin boyutlarının belirlenmesi ya da bir özelliklerinin değerlerinin ölçülmesi gibi durumlarda kullanılır.

1. The engineer is measuring the distance between the two buildings. (Mühendis, iki binanın arasındaki mesafeyi ölçüyor.)
2. I need to measure the ingredients before I start cooking. (Yemek yapmaya başlamadan önce malzemeleri ölçmem gerekiyor.)
3. The teacher measured the students’ height during the physical education class. (Öğretmen, beden eğitimi dersinde öğrencilerin boyunu ölçtü.)
4. We should measure the temperature outside before we decide what to wear. (Ne giyeceğimize karar vermeden önce dışarıdaki sıcaklığı ölçmeliyiz.)
5. The carpenter is measuring the width of the door frame. (Marangoz, kapı çerçevesinin genişliğini ölçüyor.)
6. They measured the depth of the swimming pool before filling it with water. (Yüzme havuzunun derinliğini suyla doldurmadan önce ölçtüler.)
7. The doctor measured the patient’s blood pressure. (Doktor, hastanın kan basıncını ölçtü.)
8. We need to measure the length of the garden to see how much fencing we need. (Bahçenin uzunluğunu ölçmemiz gerekiyor, ne kadar çit gerektiğini görmek için.)
9. The tailor measured the customer’s waist for the perfect fit. (Terzi, müşterinin belini tam oturması için ölçtü.)
10. The scientist is measuring the pH level of the solution. (Bilim insanı, çözeltinin pH seviyesini ölçüyor.)
11. They measured the weight of the luggage before boarding the plane. (Uçağa binmeden önce, bagajın ağırlığını ölçtüler.)
12. The surveyor measured the land for the construction project. (Arazi ölçüm uzmanı, inşaat projesi için araziyi ölçtü.)
13. The pharmacist measured the correct dosage for the patient. (Eczacı, hastanın doğru dozajını ölçtü.)
14. The mechanic is measuring the diameter of the car’s tires. (Tamirci, arabanın lastiklerinin çapını ölçüyor.)
15. The meteorologist measured the wind speed during the storm. (Meteorolog, fırtına sırasında rüzgar hızını ölçtü.)
16. She measured the distance between her house and the grocery store. (Ev ile bakkal arasındaki mesafeyi ölçtü.)
17. The plumber measured the width of the pipe before installing it. (Tesisatçı, boruyu kurmadan önce genişliğini ölçtü.)
18. The artist measured the canvas before starting to paint. (

Sanatçı, resme başlamadan önce tuvali ölçtü.)
19. The trainer measured the athlete’s heart rate after the workout. (Antrenör, sporcu antrenman sonrası kalp atış hızını ölçtü.)

20. The jeweler measured the circumference of the customer’s finger for a ring fitting. (Kuyumcu, müşterinin yüzük takmak için parmağının çevresini ölçtü.)

Overall, measuring is a crucial activity in many fields, ranging from science and engineering to cooking and fashion. By accurately measuring objects or their properties, people can make informed decisions and ensure precise outcomes.