Cranny İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Cranny İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Cranny Nedir?

Cranny, “küçük çatlak” veya “dar aralık” anlamına gelen bir İngilizce kelime. Bu kelime, genellikle dar ve sıkışık yerleri tanımlamak için kullanılır.

Örnek Cümleler:


1. The kitten climbed into the cranny between the cushions.

(Kedi, yastıklar arasındaki dar aralığa tırmandı.)
2. The old house had many crannies where spiders could hide.
(Eski evde, örümceklerin saklanabileceği pek çok dar çatlak vardı.)
3. The cranny in the rock provided shelter from the rain.
(Kayalıktaki dar aralık, yağmurdan korunma sağladı.)
4. She found a cranny in the fence to peek through.
(O, bakmak için çitlerdeki bir dar aralık buldu.)
5. The thief managed to slip through a cranny in the door.
(Hırsız, kapıdaki bir dar aralıktan sıyrılmayı başardı.)
6. The book had been hidden in a cranny on the bookshelf.
(Kitap, kitaplıktaki bir dar aralığa gizlenmişti.)
7. The sunlight filtered through the cranny in the curtains.
(Güneş ışığı, perdedeki dar aralıktan süzüldü.)
8. She peered into every cranny of the room, searching for her lost earring.
(O, kaybolan küpesini ararken odanın her köşesine baktı.)
9. The mice found a cranny in the wall to build their nest.
(Fareler, yuva yapmak için duvardaki bir dar aralık buldular.)
10. The old vase had a tiny cranny in the bottom.
(Eski vazoda altında küçük bir çatlak vardı.)
11. The flashlight revealed a cranny in the dark cave.
(Fener, karanlık mağaradaki bir dar aralığı ortaya çıkardı.)
12. She felt something crawling in the cranny of her neck.
(O, boynundaki dar aralıkta bir şeylerin süründüğünü hissetti.)
13. The spider spun its web in the cranny of the window.
(Örümcek, pencerenin dar aralığına ağını ördü.)
14. The boy hid his secret diary in a cranny in the floorboards.
(Çocuk, gizli günlüğünü yer döşemelerindeki bir dar aralığa sakladı.)
15. She reached into the cranny of the couch and pulled out a forgotten toy.
(O, kanepenin dar aralığına uzandı ve unutulmuş bir oyuncak çıkardı.)
16. The hiker squeezed through a cranny in the rock face.
(Yürüyüşçü, kayalık yüzeyindeki bir dar aralıktan sıkışarak geçti.)
17. The ant crawled into

a cranny in the wall to gather crumbs.
(Karınca, kırıntıları toplamak için duvardaki bir dar aralığa tırmandı.)

  1. The bird nested in the cranny of the tree trunk.
    (Kuş, ağacın gövdesindeki dar aralığa yuva yaptı.)
  2. The thief used a tool to widen the cranny in the safe.
    (Hırsız, kasadaki dar aralığı genişletmek için bir araç kullandı.)
  3. The light shone through a cranny in the attic, revealing a forgotten treasure.
    (Işıklar, çatı katındaki bir dar aralıktan parlarken, unutulmuş bir hazinenin varlığı ortaya çıktı.)

Türkçe anlamlarıyla birlikte örnek cümlelerinde kullanımıyla cranny kelimesinin anlamını daha iyi anlayabilirsiniz.

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.