Crap İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı
Crap İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı
Türkçe anlamı: Saçmalık, kötü şey, pislik
Örnek cümleler:
- Crap, I forgot my phone at home again. (Lanet olsun, telefonumu evde unuttum bir kez daha.)
- I stepped in crap while walking my dog. (Köpeğimi gezdirirken pislik içine bastım.)
- I can’t believe I wasted my money on this crap product. (Bu saçmalık ürününe para harcadığıma inanamıyorum.)
- He always talks crap and never has anything useful to say. (Her zaman saçmalık konuşur ve asla faydalı bir şey söylemez.)
- Don’t believe anything he says, he’s full of crap. (Söylediği hiçbir şeye inanma, o tamamen saçmalık dolu.)
- This essay is a load of crap, I’m starting over. (Bu deneme bir yığın saçmalık, yeniden başlıyorum.)
- The bathroom smells like crap, did someone forget to flush? (Banyo pislik kokuyor, birisi çekmeyi unuttu mu?)
- I need to clean this crap off my shoes. (Bu pislikleri ayakkabımdan temizlemem gerekiyor.)
- That movie was complete crap, I want my money back. (O film tam bir saçmalık, paramı geri istiyorum.)
- He’s been acting like crap since he lost his job. (İşini kaybettikten beri kötü davranıyor.)
- Why do you always leave your crap all over the house? (Neden her zaman evin her yerinde
- Crap music is playing on the radio again. (Radyoda yine kalitesiz müzik çalıyor.)
- She stepped in a pile of dog crap on the sidewalk. (Kaldırımda bir köpek pisliği yığınına bastı.)
- My boss gave me a bunch of crap for being late. (Patronum, geç kaldığım için bana bir sürü başıma kakma yaptı.)
- This food tastes like crap, I’m not eating it. (Bu yiyecek berbat tadıyor, yemeyeceğim.)
- He’s been talking crap about me behind my back. (Benim arkamdan gıybet etti.)
- That joke was complete crap, it wasn’t even funny. (O şaka tam bir saçmalık idi, hatta komik bile değildi.)
- The kids tracked crap all over the house. (Çocuklar evin her yerine pislik bulaştırdılar.)
- I’m so sick of dealing with this crap every day. (Her gün bu dert ile uğraşmaktan bıktım.)
- That article was a bunch of crap, I don’t trust that website anymore. (O makale bir sürü saçmalıktan ibaretti, artık o web sitesine güvenmiyorum.)
- My roommate never cleans up his crap in the kitchen. (Oda arkadaşım mutfaktaki pisliklerini asla temizlemez.)
Note: Türkçe karşılıklar benzer anlamlı ifadelerdir, kelimenin tam karşılığı olmayabilir.
Hemen Yorum Yaz