Measureless İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Measureless İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Measureless (sınırsız, ölçüsüz) anlamı:

Measureless kelimesi, sınırsız ve ölçüsüz anlamlarına gelir. Bir şeyin ölçülemeyecek kadar büyük veya çokluğu tarif edilmez derecede fazla olabilir.

  1. The universe is measureless and ever-expanding. (Evren sınırsız ve sürekli genişliyor.)
  2. She had a measureless amount of love for her children. (Çocuklarına karşı ölçüsüz bir sevgisi vardı.)
  3. The artist’s talent was measureless, and his work was praised by all. (Sanatçının yeteneği sınırsızdı ve çalışmaları herkes tarafından övüldü.)
  4. The ocean seemed measureless to the sailors lost at sea. (Deniz kaybolan denizciler için ölçüsüz görünüyordu.)
  5. The beauty of the sunset was measureless and took our breath away. (Gün batımının güzelliği ölçüsüzdü ve nefesimizi kesti.)
  6. The pain she felt after losing her father was measureless. (Babasını kaybettikten sonra hissettiği acı ölçüsüzdü.)
  7. The wealth of the businessman was measureless, and he owned multiple companies. (İş adamının zenginliği ölçüsüzdü ve birden fazla şirketi vardı.)
  8. The power of the earthquake was measureless, and it caused massive destruction. (Depremin gücü ölçüsüzdü ve büyük bir yıkıma neden oldu.)
  9. The beauty of the Grand Canyon is measureless, and it attracts millions of tourists every year. (Grand Canyon’un güzelliği ölçüsüzdür ve her yıl milyonlarca turisti cezbetmektedir.)
  10. His passion for music was measureless, and he spent all his free time playing the piano. (Müziğe olan tutkusu ölçüsüzdü ve tüm boş zamanını piyano çalarak geçirdi.)
  11. The size of the universe is measureless, and it’s impossible for the human mind to comprehend it fully. (Evrenin boyutu ölçüsüzdür ve insan zihninin tamamen kavraması imkansızdır.)
  12. The joy she felt when she got accepted into her dream school was measureless. (Hayallerindeki okula kabul edildiğinde hissettiği sevinç ölçüsüzdü.)
  13. The love between the couple was measureless, and they were inseparable. (Çift arasındaki aşk ölçüsüzdü ve ayrılmazlardı.)
  14. The damage caused by the hurricane was measureless, and it took years to recover. (Kasırga tarafından neden olan hasar ölçüsüzdü ve toparlanmak yıllar aldı.)
  15. The beauty of the starry night sky was measureless, and it filled us with wonder. (Yıldızlı gece gökyüzünün güzelliği ölçüsüzdü ve bizi hayran b
  1. The impact of the invention of the internet was measureless, and it changed the world forever. (İnternetin icadının etkisi ölçüsüzdü ve dünyayı sonsuza kadar değiştirdi.)
  2. The amount of knowledge available on the internet is measureless, and it’s impossible to learn everything. (İnternet üzerindeki bilgi miktarı ölçüsüzdür ve her şeyi öğrenmek imkansızdır.)
  3. The courage she showed in the face of adversity was measureless, and she inspired others. (Zorluklar karşısında gösterdiği cesaret ölçüsüzdü ve diğerlerine ilham verdi.)
  4. The possibilities of virtual reality are measureless, and it opens up new avenues for exploration. (Sanal gerçekliğin olanakları ölçüsüzdür ve keşif için yeni olanaklar açar.)
  5. The potential for human achievement is measureless, and it’s up to us to reach for the stars. (İnsan başarısı için potansiyel ölçüsüzdür ve yıldızlara ulaşmak bizim elimizde.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.