Cranky İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Cranky İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Cranky Nedir?

Cranky, genellikle kötü huylu, sinirli ve huzursuz olan bir kişiyi tanımlamak için kullanılan bir sıfattır.

Örnek cümleler:

1. My boss is always cranky in the morning. (Patronum her sabah kötü huylu olur.)
2. I try to avoid my neighbor when she’s cranky. (Komşum sinirli olduğunda ondan kaçmaya çalışırım.)
3. The baby is cranky because he didn’t get enough sleep. (Bebek yeterince uyumadığı için huzursuz.)
4. I become cranky when I don’t have my morning coffee. (Sabah kahvemi içmezsem huysuz olurum.)
5. The airline customer service representative was very cranky with me. (Hava yolu müşteri hizmetleri temsilcisi benimle çok sinirliydi.)
6. My dad gets cranky when he’s hungry. (Babam aç olduğunda huysuzlanır.)
7. She’s always cranky when she’s stressed out. (Stresli olduğunda hep huzursuzdur.)
8. Don’t talk to him when he’s in a cranky mood. (Huysuz bir ruh hali içindeyken onunla konuşma.)
9. The hotel clerk was cranky when I asked for a late checkout. (Otel görevlisi geç çıkış için sorduğumda huysuzdu.)
10. She became cranky after she lost her phone. (Telefonunu kaybettikten sonra huzursuz oldu.)
11. My friend is always cranky in the morning until she has breakfast. (Arkadaşım kahvaltı yapana kadar her sabah huzursuzdur.)
12. The toddler was cranky after his nap. (Uykusundan sonra küçük çocuk huzursuzdu.)
13. He gets cranky when he’s working on a deadline. (Bir teslim tarihi üzerinde çalıştığında huysuzlanır.)
14. The student was cranky because he had a lot of homework. (Öğrenci çok ödevi olduğu için huzursuzdu.)
15. I was cranky after a long flight. (Uzun bir uçuştan sonra huzursuz oldum.)
16. She’s always cranky when she’s sick. (Hasta olduğunda her zaman huzursuzdur.)
17. The dog was cranky after being cooped up all day. (Tüm gün kapatılmış olmasından dolayı köpek huzursuzdu.)
18. My sister is cranky when she’s hungry. (Kız kardeşim aç olduğunda huysuzlanır.)
19. The boss was cranky because the project was behind schedule. (Proje programının gerisinde olduğu için patron huysuzdu.)
20. I can be cranky when I haven’t had enough sleep. (Yeterince uyumazsam ben de huysuz olabilirim.)

Some more examples:

21. The teacher was cranky with the students who didn’t do their homework. (Ödevlerini yapmayan öğrencilere öğretmen sinirliydi.)
22. He’s always cranky when he’s hungover. (Sarıldığında her zaman huysuzdur.)
23. The customer was cranky because his order was wrong. (Siparişi yanlış olduğu için müşteri huysuzdu.)
24. The weather makes me cranky sometimes. (Hava bazen beni huzursuz eder.)
25. My mom gets cranky when she’s tired. (Annem yorgun olduğunda huysuzlanır.)
26. The patient was cranky because he wasn’t feeling well. (Hissetmediği için hasta huzursuzdu.)
27. My cat is cranky when she doesn’t get her treats. (Kedim ödüllerini alamazsa huysuzlanır.)
28. The driver was cranky because of the traffic. (Trafiğin yoğunluğu nedeniyle sürücü huysuzdu.)
29. My coworker is always cranky before her morning coffee. (İş arkadaşım sabah kahvesini içmeden önce her zaman huysuzdur.)
30. The customer service hotline was cranky and unhelpful. (Müşteri hizmetleri hattı sinirli ve yardımcı olmayacak kadar kötüydü.)
31. My brother is cranky when he’s woken up early. (Erken uyandığında kardeşim huysuzlanır.)
32. The receptionist was cranky because she had to work late. (Geç çalışmak zorunda kaldığı için resepsiyonist huysuzdu.)
33. The waiter was cranky with the customers who were being difficult. (Zor müşterilerle uğraşmak zorunda kalan garson sinirliydi.)
34. I get cranky when I’m stuck in traffic for a long time. (Uzun süre trafikte kalırsam huysuzlanırım.)
35. The athlete was cranky because of a minor injury. (Küçük bir sakatlık nedeniyle sporcu huzursuzdu.)
36. My dad gets cranky when he’s watching sports and his team is losing. (Babam takımı kaybederken spor izlerken huysuzlanır.)
37. The employee was cranky because of a long day at work. (Uzun bir günün ardından işçi huysuzdu.)
38. My friend is cranky when she’s hungry or thirsty. (Arkadaşım aç ya da susuz olduğunda huysuzlanır.)
39. The baby was cranky because of teething. (Diş çıkarma nedeniyle bebek huzursuzdu.)
40. The customer was cranky because he had to wait in a long line. (Uzun bir sırada beklemek zorunda kalan müşteri huysuzdu.)