Make İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Make İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

“Make” kelimesinin Türkçe anlamı: yapmak, oluşturmak, üretmek

Örnek cümleler:

  1. I’m going to make a sandwich. (Bir sandviç yapacağım.)
  2. She can make beautiful art. (O, güzel sanat eserleri yapabilir.)
  3. He made a mistake in the report. (Raporunda bir hata yaptı.)
  4. They make their own clothes. (Kendi kıyafetlerini kendileri yaparlar.)
  5. We need to make a plan for the trip. (Gezi için bir plan yapmamız gerekiyor.)
  6. The chef will make a special dish for us. (Aşçı, bize özel bir yemek yapacak.)
  7. The sun makes the flowers bloom. (Güneş, çiçekleri çiçek açmaya teşvik eder.)
  8. She makes a great cup of coffee. (O, harika kahve yapar.)
  9. He made a promise to be on time. (Zamanında gelmek için söz verdi.)
  10. They made a lot of noise during the concert. (Konserte çok gürültü yaptılar.)
  11. She can make a fire without matches. (O, kibritten bağımsız ateş yapabilir.)
  12. We should make time for exercise. (Egzersiz için zaman ayırmalıyız.)
  13. He made a decision to quit his job. (İşinden ayrılmaya karar verdi.)
  14. The company makes a profit every year. (Şirket her yıl kâr eder.)
  15. They make a great team. (Harika bir takım oluşturuyorlar.)
  16. She made a face when she tasted the food. (Yemeği tadınca yüzünü buruşturdu.)
  17. He can make a joke out of anything. (Her şeyden bir şaka yapabilir.)
  18. They made a mess in the kitchen. (Mutfakta bir karışıklık yarattılar.)
  19. She made a dress for the party. (Parti için bir elbise dikti.)
  20. He made a phone call to confirm the reservation. (Rezervasyonu teyit etmek için bir telefon görüşmesi yaptı.)

“Make” kelimesinin Türkçe anlamı: yapmak, oluşturmak, üretmek

Örnek cümleler devamı:

  1. We can make a difference in the world. (Dünyada fark yaratabiliriz.)
  2. She made a painting of the sunset. (Güneş batışının bir resmini yaptı.)
  3. He made a mistake by trusting the wrong person. (Yanlış kişiye güvenerek bir hata yaptı.)
  4. They make their own music. (Kendi müziklerini yaparlar.)
  5. She can make a mean lasagna. (Kötü niyetli bir lasagna yapabilir.)
  6. He made a point to emphasize the importance of teamwork. (Takım çalışmasının önemini vurgulamak için bir noktaya dikkat çekti.)
  7. They made a decision to adopt a dog. (Bir köpek evlat edinmeye karar verdiler.)
  8. She made a speech at the graduation ceremony. (Mezuniyet töreninde bir konuşma yaptı.)
  9. He made a mistake in the math problem. (Matematik sorusunda bir hata yaptı.)
  10. They make handmade soap. (El yapımı sabun yaparlar.)
  11. She made a request for extra time to finish the project. (Proje bitirme süresini uzatmak için bir istekte bulundu.)
  12. He can make a fortune by investing wisely. (Akıllıca yatırım yaparak bir servet yapabilir.)
  13. They made a deal to split the profits. (Kârı paylaşmak için bir anlaşma yaptılar.)
  14. She made a donation to the charity. (Hayır kurumuna bir bağış yaptı.)
  15. He made a suggestion to improve the company’s website. (Şirketin web sitesini geliştirmek için bir öneride bulundu.)
  16. They make their own beer. (Kendi biralarını yaparlar.)
  17. She made a reservation at the restaurant. (Restoranda bir rezervasyon yaptı.)
  18. He made a promise to always be honest. (Her zaman dürüst olacağına dair söz verdi.)
  19. They made a decision to start a business together. (Birlikte iş kurmaya karar verdiler.)
  20. She can make a flower arrangement out of anything. (Her şeyden bir çiçek düzenlemesi yapabilir.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.