Take Stock Of İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Take Stock Of İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Take Stock Of Nedir?

Take stock of, bir durumu ya da şeyleri değerlendirmek, özetlemek, gözden geçirmek anlamına gelir. Genellikle bir işletmenin ya da projenin mevcut durumunu anlamak için kullanılır.

Örnek Cümleler:

1. Let’s take stock of our finances before making any big purchases. (Büyük satın alımlar yapmadan önce finanslarımızı değerlendirelim.)
2. I need to take stock of my wardrobe and donate the clothes I don’t wear anymore. (Dolabımı değerlendirmem ve artık giymediğim kıyafetleri bağışlamam gerekiyor.)
3. After the busy holiday season, it’s time to take stock of our inventory. (Yoğun tatil sezonundan sonra, stoklarımızı gözden geçirme zamanı geldi.)
4. We need to take stock of our progress and see if we’re on track to meet our goals. (İlerlememizi değerlendirmemiz ve hedeflerimize ulaşmak için doğru yolda olup olmadığımızı görmemiz gerekiyor.)
5. Before starting the new project, let’s take stock of the resources we have available. (Yeni projeye başlamadan önce, kullanılabilir kaynaklarımızı değerlendirelim.)
6. It’s important to take stock of our relationships and make sure we’re giving enough attention to the important people in our lives. (İlişkilerimizi değerlendirmek ve hayatımızdaki önemli insanlara yeterince ilgi gösterdiğimizden emin olmak önemlidir.)
7. As the year comes to a close, it’s time to take stock of our accomplishments and reflect on what we can do better next year. (Yıl sonuna yaklaşırken, başarılarımızı değerlendirmek ve gelecek yıl neler yapabileceğimizi düşünmek için zamanı geldi.)
8. Let’s take stock of the equipment we have and see if we need to upgrade anything. (Sahip olduğumuz ekipmanı değerlendirelim ve bir şeyleri yükseltmemiz gerekip gerekmediğini görelim.)
9. Before making any big decisions, it’s important to take stock of the potential risks and rewards. (Büyük kararlar almadan önce, olası riskleri ve ödülleri değerlendirmek önemlidir.)
10. We need to take stock of our expenses and see where we can cut back. (Harcamalarımızı değerlendirmemiz ve nerede kesinti yapabileceğimizi görmemiz gerekiyor.)
11. Let’s take stock of our skills and see where we can improve. (Becerilerimizi değerlendirelim ve nerede gelişebileceğimizi görelim.)
12. We need to take stock of the market and see if there are any new trends or opportunities we can take advantage of. (Piyasayı değerlendirmemiz ve yeni trendler veya fırsatlar olup olmadığını görmemiz gerekiyor.)
13. As the end of the year approaches, it’s a good time to take stock of our accomplishments and set new goals for the coming year. (Yıl sonuna yaklaşırken, başarılarımızı değerlendirmek ve gelecek yıl için yeni hedefler belirlemek için iyi bir zaman.)

14. Let’s take stock of the feedback we’ve received and make any necessary changes to improve. (Aldığımız geri bildirimleri değerlendirelim ve geliştirmek için gerekli değişiklikleri yapalım.)
15. It’s important to take stock of our mental health and make sure we’re taking care of ourselves. (Mental sağlığımızı değerlendirmek ve kendimizi iyi bir şekilde koruduğumuzdan emin olmak önemlidir.)
16. Before starting a new project, it’s a good idea to take stock of the potential challenges we may face. (Yeni bir proje başlamadan önce, karşılaşabileceğimiz olası zorlukları değerlendirmek iyi bir fikirdir.)
17. Let’s take stock of the feedback from our customers and see where we can improve our products or services. (Müşterilerimizden aldığımız geri bildirimleri değerlendirelim ve ürünlerimizi veya hizmetlerimizi nerede geliştirebileceğimizi görelim.)
18. It’s important to take stock of our time and make sure we’re using it wisely. (Zamanımızı değerlendirmek ve onu akıllıca kullanıp kullanmadığımızdan emin olmak önemlidir.)
19. Before investing in a new project, it’s important to take stock of the potential risks and rewards. (Yeni bir projeye yatırım yapmadan önce, olası riskleri ve ödülleri değerlendirmek önemlidir.)
20. Let’s take stock of our resources and see where we can allocate them more efficiently. (Kaynaklarımızı değerlendirelim ve onları daha verimli kullanabileceğimiz yerleri görelim.)