Mainly İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı
Mainly İle İlgili Cümleler
Anlamı: Öncelikle, temel olarak
- Mainly, I just want to relax this weekend. (Öncelikle, bu hafta sonu sadece dinlenmek istiyorum.)
- We are mainly interested in the cultural aspects of the trip. (Biz seyahatin kültürel yönleriyle ilgileniyoruz.)
- Mainly because of the weather, the event was postponed. (Hava koşullarından ötürü etkinlik ertelendi.)
- She chose the university mainly because of its strong science program. (O, güçlü bir bilim programı nedeniyle üniversiteyi tercih etti.)
- The company’s success is mainly due to its dedicated employees. (Şirketin başarısı, özverili çalışanlarına ağırlıklı olarak bağlıdır.)
- I am mainly a morning person, so I like to get up early. (Ben öncelikle sabah insanıyım, bu yüzden erken kalkmayı seviyorum.)
- His job involves mainly administrative tasks. (Onun işi öncelikle idari görevleri içeriyor.)
- The book is mainly focused on the history of the region. (Kitap öncelikle bölgenin tarihine odaklanmıştır.)
- Mainly because of traffic, I arrived late to the meeting. (Trafik nedeniyle toplantıya geç kaldım.)
- The food at the restaurant is mainly vegetarian. (Restorandaki yemekler öncelikle vejetaryen.)
- The team’s success was mainly due to their strong defense. (Takımın başarısı, güçlü savunmalarına öncelikle bağlıydı.)
- She bought the dress mainly because of its color. (O, elbisenin rengi nedeniyle öncelikle satın aldı.)
- The city’s growth is mainly due to its expanding tech industry. (Şehrin büyümesi, genişleyen teknoloji endüstrisine öncelikle bağlıdır.)
- His job requires him to travel mainly by plane. (Onun işi, öncelikle uçakla seyahat etmesini gerektiriyor.)
- The article is mainly about the benefits of exercise. (Makale öncelikle egzersizin faydaları h
akkında.)
16. Mainly because of his experience, he was offered the job. (Deneyimi nedeniyle, iş teklifi aldı.)
- The company’s profits have increased mainly due to their new marketing strategy. (Şirketin karı, yeni pazarlama stratejilerine öncelikle bağlı olarak arttı.)
- The play is mainly a comedy, but it has some serious moments. (Oyun öncelikle bir komedi, ancak bazı ciddi anları var.)
- She loves the city mainly because of its vibrant nightlife. (O, şehrin canlı gece hayatı nedeniyle öncelikle seviyor.)
- The company’s success is mainly due to its innovative products. (Şirketin başarısı, yenilikçi ürünlerine öncelikle bağlıdır.)
Hemen Yorum Yaz