Take Leave Of İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı
Leave of nedir?
Leave of kelimesi, ayrılmak, izin almak, vazgeçmek anlamlarına gelir.
Örnek cümleler:
- I need to take leave of absence from work for a week. (Bir hafta işten izin almam gerekiyor.)
- He decided to leave the company after a long period of dissatisfaction. (Uzun bir mutsuzluk döneminden sonra şirketten ayrılmaya karar verdi.)
- Can I leave early today? (Bugün erken çıkabilir miyim?)
- She left the party without saying goodbye to anyone. (Hiç kimseye elveda demeden partiden ayrıldı.)
- We must leave now if we want to catch the last train. (Son treni yetiştirmek istiyorsak şimdi ayrılmamız gerekiyor.)
- The company granted him a leave of absence due to his health problems. (Sağlık sorunları nedeniyle şirket ona izin verdi.)
- I think it’s time for me to leave this city and start a new life. (Bu şehirden ayrılmanın ve yeni bir hayata başlamanın zamanı geldiğini düşünüyorum.)
- He left his phone charger at home, so his phone died during the day. (Telefon şarjını evde unuttu, bu yüzden telefonu gün boyunca öldü.)
- I’m sorry, I have to leave the meeting early. (Üzgünüm, toplantıdan erken ayrılmam gerekiyor.)
- She left her job to take care of her newborn baby. (Yenidoğan bebeğine bakmak için işinden ayrıldı.)
- They left the restaurant without paying the bill. (Hesabı ödemeden restorandan ayrıldılar.)
- He had to leave the game early because of his injury. (Sakatlığı nedeniyle oyunu erken terk etmek zorunda kaldı.)
- The teacher allowed the students to leave early since they finished their exams early. (Öğrenciler sınavlarını erken bitirdikleri için öğretmen onlara erken çıkma izni verdi.)
- He left his umbrella on the bus and had to walk home in the rain. (Şemsiyesini otobüste unuttu ve yağmurda eve yürümek zorunda kaldı.)
- I need to take a leave of absence from my volunteer work due to my busy schedule. (Yoğun programımdan dolayı gönüllü çalışmamdan bir süre ayrılmam gerekiyor.)
- She left her husband because of his infidelity. (Evliliğindeki sadakatsizliği nedeniyle kocasını terk etti.)
- He left his hometown to pursue his dream of becoming a musician. (Müzik yapma hayalini gerçekleştirmek için memleketini terk etti.)
- The boss granted him a leave of absence to attend his daughter’s wedding. (Patronu kızının düğününe katılmak için ona izin verdi
- She had to leave the party early because she had an early morning flight. (Erken sabah uçağı olduğu için partiden erken ayrılmak zorunda kaldı.)
- He decided to leave the project halfway through because he didn’t agree with the direction it was going. (Projenin gidişatıyla uyuşmadığı için yarıda bırakmaya karar verdi.)
Türkçe karşılıkları:
- Bir hafta işten izin almam gerekiyor.
- Uzun bir mutsuzluk döneminden sonra şirketten ayrılmaya karar verdi.
- Bugün erken çıkabilir miyim?
- Hiç kimseye elveda demeden partiden ayrıldı.
- Son treni yetiştirmek istiyorsak şimdi ayrılmamız gerekiyor.
- Sağlık sorunları nedeniyle şirket ona izin verdi.
- Bu şehirden ayrılmanın ve yeni bir hayata başlamanın zamanı geldiğini düşünüyorum.
- Telefon şarjını evde unuttu, bu yüzden telefonu gün boyunca öldü.
- Üzgünüm, toplantıdan erken ayrılmam gerekiyor.
- Yenidoğan bebeğine bakmak için işinden ayrıldı.
- Hesabı ödemeden restorandan ayrıldılar.
- Sakatlığı nedeniyle oyunu erken terk etmek zorunda kaldı.
- Öğrenciler sınavlarını erken bitirdikleri için öğretmen onlara erken çıkma izni verdi.
- Şemsiyesini otobüste unuttu ve yağmurda eve yürümek zorunda kaldı.
- Yoğun programımdan dolayı gönüllü çalışmamdan bir süre ayrılmam gerekiyor.
- Evliliğindeki sadakatsizliği nedeniyle kocasını terk etti.
- Müzik yapma hayalini gerçekleştirmek için memleketini terk etti.
- Patronu kızının düğününe katılmak için ona izin verdi.
- Erken sabah uçağı olduğu için partiden erken ayrılmak zorunda kaldı.
- Projeyi yarıda bırakmaya karar verdi, çünkü gidişatıyla uyuşmuyordu.
Hemen Yorum Yaz