Lump İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Lump İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Definition:

Lump, Türkçede “yumru” veya “topak” anlamına gelir.

Examples:

  1. I have a lump in my throat. (İngilizce: Boğazımda bir yumru var.)
  2. There’s a lump of clay on the table. (İngilizce: Masada bir topak kil var.)
  3. The doctor found a lump in my breast. (İngilizce: Doktor mememde bir yumru buldu.)
  4. She found a lump of sugar in her tea. (İngilizce: Çayında bir topak şeker buldu.)
  5. The bed was lumpy and uncomfortable. (İngilizce: Yatak yumru yumru ve rahatsızdı.)
  6. There was a lump of ice on the road. (İngilizce: Yolda bir buz topağı vardı.)
  7. The cake had a lumpy texture. (İngilizce: Kekin dokusu topaklıydı.)
  8. She felt a lump on her head after she fell. (İngilizce: Düştükten sonra başında bir yumru hissetti.)
  9. The mattress had a lump in the middle. (İngilizce: Yatakta ortasında bir yumru vardı.)
  10. He could feel a lump in his pocket. (İngilizce: Cebinde bir topak hissedebiliyordu.)
  11. The soup had lumps of vegetables in it. (İngilizce: Çorbanın içinde sebzelerin topakları vardı.)
  12. She has a lump sum of money saved up. (İngilizce: Biriken bir para yığını var.)
  13. The paint had lumps in it. (İngilizce: Boyada topaklar vardı.)
  14. The lump in her stomach turned out to be nothing serious. (İngilizce: Karın bölgesindeki yumru ciddi bir şey olmadığı ortaya çıktı.)
  15. The carpet had a lump under it. (İngilizce: Halının altında bir yumru vardı.)
  16. He found a lump of coal in the fireplace. (İngilizce: Şöminede bir kömür topağı buldu.)
  17. She was worried about the lump on her dog’s paw. (İngilizce: Köpeğinin ayağındaki yumru hakkında endişeliydi.)
  18. The road was lumpy and bumpy. (İngilizce: Tostuna bir topak tereyağı koydu.)

    1. The lump in her throat made it hard for her to speak. (İngilizce: Boğazındaki yumru onun konuşmasını zorlaştırdı.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.