Low Ground İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Low Ground İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Low Ground Nedir?


Low Ground, düşük arazi anlamına gelir. Bu terim, genellikle bir alanın alçak noktasını veya suyun toplanabileceği bir bölgeyi ifade eder.

Örnek cümleler:

  1. The house was built on low ground, so it flooded during heavy rain. (Ev düşük araziye inşa edildi, bu yüzden şiddetli yağışlarda sel suları ile doldu.)
  2. The low ground is prone to flooding, so we need to be careful during the rainy season. (Düşük arazi su baskınlarına yatkın olduğundan, yağışlı mevsimlerde dikkatli olmamız gerekiyor.)
  3. The campsite is located on a low ground, so make sure to bring waterproof tents. (Kamp alanı düşük arazide bulunuyor, bu yüzden su geçirmez çadırlar getirmeyi unutmayın.)
  4. The farmers avoid planting crops in the low ground because it tends to get waterlogged. (Çiftçiler, düşük araziye ekin dikmekten kaçınırlar çünkü burası su birikintilerine yol açar.)
  5. The hiking trail passes through some low ground areas that can be quite muddy after rain. (Yürüyüş parkuru, yağıştan sonra oldukça çamur olabilen bazı düşük arazi bölgelerinden geçer.)
  6. The park ranger warned us not to camp in the low ground near the river due to the risk of flash floods. (Park görevlisi, nehir yakınındaki düşük arazide kamp yapmamızı sel riski nedeniyle uyarmıştı.)
  7. The construction crew had to drain the low ground before building the foundation for the new house. (İnşaat ekibi, yeni evin temelini oluşturmadan önce düşük araziyi boşaltmak zorunda kaldı.)
  8. The low ground provides a natural habitat for many amphibian species. (Düşük arazi, birçok amfibi türü için doğal bir yaşam alanı sağlar.)
  9. The city built a retention pond to control the amount of water that collects in the low ground during heavy rain. (Şehir, şiddetli yağış sırasında düşük arazide toplanan su miktarını kontrol etmek için bir su tutma havuzu inşa etti.)
  10. The low ground is covered in tall grasses and wildflowers in the springtime. (Düşük arazi, ilkbaharda yüksek otlar ve yabani çiçeklerle kaplanır.)
  11. The road dips down into a low ground before climbing up the other side of the hill. (Yol, tepenin diğer tarafına tırmanmadan önce bir düşük araziye girer.)
  12. The children enjoyed playing in the puddles that formed in the low ground after the rain. (Çocuklar, yağmurdan sonra düşük arazide oluşan su birikintilerinde oynamaktan keyif aldılar.)
  13. The low ground is a popular spot for birdwatching because of the variety of

bird species that can be found there. (Düşük arazi, orada bulunan kuş türlerinin çeşitliliği nedeniyle kuş gözlemcileri için popüler bir noktadır.)
14. The park has a boardwalk that allows visitors to explore the low ground without getting their feet wet. (Parkta, ziyaretçilerin ayaklarının ıslanmadan düşük araziyi keşfetmelerine olanak tanıyan bir ahşap yürüyüş yolu bulunur.)

  1. The low ground is home to many types of reptiles, including snakes and turtles. (Düşük arazi, yılan ve kaplumbağa gibi birçok sürüngen türüne ev sahipliği yapar.)
  2. The horses had to cross the low ground to reach the other side of the meadow. (Atlar, çayırın diğer tarafına ulaşmak için düşük araziyi geçmek zorunda kaldılar.)
  3. The low ground provided shelter from the wind during our picnic. (Düşük arazi, pikniğimiz sırasında rüzgârdan korunma sağladı.)
  4. The park rangers monitor the water level in the low ground to prevent flooding. (Park görevlileri, su baskınlarını önlemek için düşük arazideki su seviyesini izlerler.)
  5. The low ground is a popular spot for fishing because of the variety of fish that can be caught there. (Düşük arazi, orada yakalanabilecek balık çeşitliliği nedeniyle balık tutmak için popüler bir noktadır.)
  6. The low ground is a peaceful and quiet place to take a walk and enjoy nature. (Düşük arazi, yürüyüş yapmak ve doğanın keyfini çıkarmak için huzurlu ve sakin bir yerdir.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.