Continue İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Continue İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Kelime: Continue (devam etmek)

Anlamı: Bir işe, bir eyleme veya bir duruma devam etmek.

Örnek cümleler:

1. I will continue working until I finish this project.

   (Bu projeyi bitene kadar çalışmaya devam edeceğim.)

2. She continued to study hard for her exams. (Sınavları için çalışmaya devam etti.)

3. The teacher told the students to continue reading the book for homework.

   (Ödev olarak öğretmen öğrencilere kitabı okumaya devam etmelerini söyledi.)

4. We can’t continue the meeting without the manager. (Yöneticisiz toplantıya devam edemeyiz.)

5. The athlete decided to continue running despite the pain.

   (Spora devam etmeye karar veren atlet, ağrıya rağmen koşmaya devam etti.)

6. The movie will continue after a short break. (Film, kısa bir aranın ardından devam edecek.)

7. He told his life story, but then continued to talk about his recent travels.

   (Hayat hikayesini anlattı, ancak daha sonra son gezilerinden bahsetmeye devam etti.)

8. We should continue to support our local businesses. (Yerel işletmelerimize destek vermeye devam etmeliyiz.)

9. The company will continue to grow if they make smart decisions.

   (Akıllı kararlar alırlarsa şirket büyümeye devam edecektir.)

10. I can’t continue this conversation anymore. (Bu konuşmaya artık devam edemem.)

11. The player was injured but decided to continue playing.

    (Oyuncu yaralanmıştı ama oynamaya devam etmeye karar verdi.)

12. Let’s continue where we left off yesterday. (Dün kaldığımız yerden devam edelim.)

13. The singer continued to perform despite the technical difficulties.

    (Teknik zorluklara rağmen şarkıcı performansına devam etti.)

14. He needs to continue practicing his English. (İngilizce pratiği yapmaya devam etmesi gerekiyor.)

15. The team continued to work together to solve the problem.

    (Takım, sorunu çözmek için birlikte çalışmaya devam etti.)

16. I hope the weather will continue to be nice. (Hava güzel olmaya devam eder umarım.)

17. The author decided to continue writing the series despite criticism.

    (Eleştirilere rağmen yazar seriye devam etmeye karar verdi.)

18. Let’s continue the discussion over lunch. (Öğle yemeğinde tartışmaya devam edelim.)

19. The concert will continue

20. She promised to continue volunteering at the animal shelter. (Hayvan barınağında gönüllü olarak çalışmaya devam etmeyi taahhüt etti.)