Loopy İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Loopy İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Loopy Nedir?


Loopy, tekrarlanan döngüler veya döngüsel etkileşimlerle ilgili bir kelime olarak kullanılır.

Örnek cümleler:

  1. I set up a loopy playlist for my workout routine. (Egzersiz rutinim için tekrar eden bir çalma listesi oluşturdum.)
  2. She was caught in a loopy conversation with a stranger. (O, bir yabancıyla döngüsel bir konuşmada kaldı.)
  3. His handwriting was so loopy that I could hardly read it. (Yazısı öyle döngüsel ki neredeyse okuyamadım.)
  4. The dance routine had a lot of loopy moves. (Dans rutini birçok döngüsel hareket içeriyordu.)
  5. The roller coaster had a loopy track. (Roller coaster’ın döngüsel bir rayı vardı.)
  6. Her mind was in a loopy state after the long flight. (Uzun uçuş sonrası zihninin durumu döngüseldi.)
  7. The artist used loopy strokes to create an abstract painting. (Sanatçı, soyut bir tablo oluşturmak için döngüsel vuruşlar kullandı.)
  8. The loopy road made me dizzy. (Döngüsel yol beni baş döndürdü.)
  9. She drew loopy hearts all over her notebook. (Tüm defterine döngüsel kalpler çizdi.)
  10. The script had a loopy plot that was hard to follow. (Senaryo, takibi zor olan döngüsel bir kurguya sahipti.)
  11. The loopy sentence structure made the essay difficult to read. (Döngüsel cümle yapısı, denemenin okunmasını zorlaştırdı.)
  12. The roller skater performed a loopy jump. (Roller patencisi, döngüsel bir sıçrama yaptı.)
  13. The loopy necklace had a lot of swirls and curls. (Döngüsel kolyede birçok spiraller ve kıvrımlar vardı.)
  14. The loopy logic of his argument was flawed. (Onun argümanının döngüsel mantığı hatalıydı.)
  15. The design had a loopy pattern that reminded me of a kaleidoscope. (Tasarımı, kaleydoskoba benzeterek döngüsel bir deseni vardı.)
  16. Her handwriting became loopy when she was tired. (Yorgun olduğunda yazısı döngüsel hale geldi.)
  17. The loopy road sign warned of a sharp turn ahead. (Döngüsel yol işareti önümüzde keskin bir döneme uyarı verdi.)
  18. The music had a loopy rhythm that was perfect for dancing. (Müzik, dans etmek için mükemmel olan döngüsel bir ritme sahipti.)
  19. The loopy animation was mesmerizing to watch. (Döngüsel animasyon, izlemesi hipnotize ediciydi.)
  20. He made a loopy mistake that cost him

his job. (İşini kaybetmesine neden olan döngüsel bir hatası oldu.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.