Long Before İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Long Before İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Long before kelimesinin Türkçe anlamı:

Long before kelimesi “uzun zaman önce” anlamına gelir.

Long before örnek cümleleri:

  1. Long before the invention of the internet, people used to communicate through letters.
    (Telefonların icadından uzun zaman önce, insanlar mektup yoluyla iletişim kurardı.)

  2. She had already left the house long before I arrived.
    (Ben geldiğimde o evden uzun zaman önce ayrılmıştı.)

  3. Long before I started working for this company, I had heard good things about it.
    (Bu şirkette çalışmaya başlamadan uzun zaman önce, onunla ilgili iyi şeyler duymuştum.)

  4. People have been fascinated by space long before we sent the first satellite into orbit.
    (İlk uyduyu yörüngeye göndermeden çok önce, insanlar uzaya hayran kalmışlardı.)

  5. Long before the arrival of the Europeans, Native Americans were living in North America.
    (Avrupalıların gelmesinden uzun zaman önce, Kızılderililer Kuzey Amerika’da yaşıyorlardı.)

  6. He had been planning the trip long before he told anyone about it.
    (Uzun zaman önce geziyi planlamıştı, kimseye söylemeden önce.)

  7. Long before the invention of the wheel, humans used sledges to transport heavy objects.
    (Tekerleğin icadından çok önce, insanlar ağır nesneleri taşımak için kızaklar kullanırlardı.)

  8. I had known her long before she became famous.
    (O ünlü olmadan çok önce onu tanıyordum.)

  9. The ruins of the ancient city had been there long before we arrived.
    (Biz gelmeden önce, antik şehrin kalıntıları uzun zaman önce oradaydı.)

  10. Long before the age of smartphones, people used to carry around pagers.
    (Akıllı telefonların çağından önce, insanlar telsizler taşırlardı.)

  11. She had been studying French long before she decided to move to Paris.
    (Paris’e taşınmadan önce, Fransızca çalışmıştı.)

  1. Long before the advent of electricity, people used candles to light their homes at night.
    (Elektriğin icadından çok önce, insanlar evlerini geceleyin aydınlatmak için mum kullanırlardı.)

  2. The story had been passed down through generations, long before it was written down.
    (Hikaye, yazılı hale getirilmeden çok önce, nesiller boyunca aktarılmıştı.)

  3. Long before the development of modern medicine, people used natural remedies to treat illnesses.
    (Modern tıbbın gelişmesinden çok önce, insanlar hastalıkları tedavi etmek için doğal yöntemler kullanırlardı.)

  4. The city had a rich history, long before it became a popular tourist destination.
    (Şehir, popüler bir turistik yer haline gelmeden önce zengin bir tarihe sahipti.)

  5. Long before the Industrial Revolution, people worked primarily in agriculture and craftsmanship.
    (Sanayi Devrimi’nden çok önce, insanlar genellikle tarım ve zanaat işlerinde çalışırlardı.)

  6. The building had been abandoned long before we discovered it.
    (Biz keşfetmeden önce, binanın terk edildiği uzun zaman önce olmuştu.)

  7. Long before the invention of the printing press, books were painstakingly copied by hand.
    (Baskı makinesinin icadından çok önce, kitaplar zahmetli bir şekilde el ile kopyalanırdı.)

  8. He had been a successful businessman long before he retired.
    (Emekli olmadan önce, başarılı bir iş adamı uzun zaman önce olmuştu.)

  9. Long before the rise of social media, people used to connect with each other through online chat rooms.
    (Sosyal medyanın yükselişinden çok önce, insanlar çevrimiçi sohbet odaları aracılığıyla birbirleriyle bağlantı kurarlardı.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.