Limp İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Limp İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Limp İle İlgili Cümleler

Anlam: Zayıf, güçsüz veya sakat bir şekilde hareket eden, yürüyen veya duran bir kişi veya nesne.

  1. The injured dog walked with a limp. (Yaralı köpek topallayarak yürüdü.)
  2. He developed a limp after he fell off the ladder. (Merdivenden düştükten sonra topallaması oldu.)
  3. The old man walked with a noticeable limp. (Yaşlı adam belirgin bir topallama ile yürüdü.)
  4. She has a permanent limp due to a childhood accident. (Çocukluk kazası nedeniyle kalıcı bir topallığı var.)
  5. The injured bird could only fly with a limp. (Yaralı kuş sadece topallayarak uçabildi.)
  6. His limp got worse as he got older. (Yaşlandıkça topallığı kötüleşti.)
  7. The soldier returned from war with a limp. (Asker savaştan topallayarak geri döndü.)
  8. She tried to hide her limp by walking slowly. (Yavaş yürüyerek topallığını gizlemeye çalıştı.)
  9. He felt embarrassed about his limp in front of his friends. (Arkadaşları karşısında topallığından utanıyordu.)
  10. The doctor recommended physiotherapy to improve his limp. (Doktor topallığını iyileştirmek için fizyoterapi önerdi.)
  11. He twisted his ankle and developed a slight limp. (Bileğini burktu ve hafif bir topallama gelişti.)
  12. The horse had a limp due to a hoof injury. (Atın toynağındaki yaralanma nedeniyle topallığı vardı.)
  13. She had to use crutches to support her limp. (Topallığını desteklemek için koltuk değneklerini kullanmak zorunda kaldı.)
  14. He walked with a noticeable limp after the car accident. (Araba kazasından sonra belirgin bir topallama ile yürüdü.)
  15. The dancer’s performance was affected by her limp. (Dansçının performansı topallığından etkilendi.)
  16. He hobbled around with a limp after his knee surgery. (Diz ameliyatından sonra topallayarak dolaştı.)
  17. The athlete was forced to retire due to his limp. (Sakatlığı nedeniyle sporcu emekli olmak zorunda kaldı.)
  18. She tried to hide her limp behind her long skirt. (Uzun eteğiyle topallığını gizlemeye çalıştı.)
  19. The old man’s limp was a result of his years working on the farm. (Yaşlı adamın topallığı, yıllar boyunca çiftlikte çalışmasının bir sonucuydu.)
  20. She struggled to keep up with her friends due to her limp. (Topallığı nedeniyle arkadaşlarıyla ayak uydurmakta zorlandı.)

Limp İle İlgili Cümleler Devamı

  1. The child’s limp improved after several weeks of physical therapy. (Çocuğun topallığı, birkaç hafta fizik tedavi sonrası iyileşti.)
  2. He walked with a noticeable limp on his left leg. (Sol bacağındaki belirgin topallama ile yürüdü.)
  3. The injured athlete was unable to run without a limp. (Yaralı sporcu topallamasız koşamadı.)
  4. The man’s limp was a result of his old injury that never fully healed. (Adamın topallığı, tamamen iyileşmeyen eski bir sakatlığın sonucuydu.)
  5. The cat had a limp after jumping from a high place. (Yüksek bir yerden atladıktan sonra kedide topallama oldu.)
  6. The actor had to act with a limp for his role in the movie. (Oyuncunun filmdeki rolü için topallayarak hareket etmesi gerekti.)
  7. She felt self-conscious about her limp in public. (Kamusal alanda topallığından dolayı kendine güvensiz hissetti.)
  8. The injured athlete’s limp prevented him from participating in the competition. (Yaralı sporcu, topallığı nedeniyle yarışmaya katılamadı.)
  9. He used a cane to support his limp. (Topallığını desteklemek için baston kullandı.)
  10. Her limp caused her to fall frequently, leading to more injuries. (Topallığı sık sık düşmesine neden oldu ve daha fazla yaralanmaya yol açtı.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.