Limp İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı
Limp İle İlgili Cümleler
Anlam: Zayıf, güçsüz veya sakat bir şekilde hareket eden, yürüyen veya duran bir kişi veya nesne.
- The injured dog walked with a limp. (Yaralı köpek topallayarak yürüdü.)
- He developed a limp after he fell off the ladder. (Merdivenden düştükten sonra topallaması oldu.)
- The old man walked with a noticeable limp. (Yaşlı adam belirgin bir topallama ile yürüdü.)
- She has a permanent limp due to a childhood accident. (Çocukluk kazası nedeniyle kalıcı bir topallığı var.)
- The injured bird could only fly with a limp. (Yaralı kuş sadece topallayarak uçabildi.)
- His limp got worse as he got older. (Yaşlandıkça topallığı kötüleşti.)
- The soldier returned from war with a limp. (Asker savaştan topallayarak geri döndü.)
- She tried to hide her limp by walking slowly. (Yavaş yürüyerek topallığını gizlemeye çalıştı.)
- He felt embarrassed about his limp in front of his friends. (Arkadaşları karşısında topallığından utanıyordu.)
- The doctor recommended physiotherapy to improve his limp. (Doktor topallığını iyileştirmek için fizyoterapi önerdi.)
- He twisted his ankle and developed a slight limp. (Bileğini burktu ve hafif bir topallama gelişti.)
- The horse had a limp due to a hoof injury. (Atın toynağındaki yaralanma nedeniyle topallığı vardı.)
- She had to use crutches to support her limp. (Topallığını desteklemek için koltuk değneklerini kullanmak zorunda kaldı.)
- He walked with a noticeable limp after the car accident. (Araba kazasından sonra belirgin bir topallama ile yürüdü.)
- The dancer’s performance was affected by her limp. (Dansçının performansı topallığından etkilendi.)
- He hobbled around with a limp after his knee surgery. (Diz ameliyatından sonra topallayarak dolaştı.)
- The athlete was forced to retire due to his limp. (Sakatlığı nedeniyle sporcu emekli olmak zorunda kaldı.)
- She tried to hide her limp behind her long skirt. (Uzun eteğiyle topallığını gizlemeye çalıştı.)
- The old man’s limp was a result of his years working on the farm. (Yaşlı adamın topallığı, yıllar boyunca çiftlikte çalışmasının bir sonucuydu.)
- She struggled to keep up with her friends due to her limp. (Topallığı nedeniyle arkadaşlarıyla ayak uydurmakta zorlandı.)
Limp İle İlgili Cümleler Devamı
- The child’s limp improved after several weeks of physical therapy. (Çocuğun topallığı, birkaç hafta fizik tedavi sonrası iyileşti.)
- He walked with a noticeable limp on his left leg. (Sol bacağındaki belirgin topallama ile yürüdü.)
- The injured athlete was unable to run without a limp. (Yaralı sporcu topallamasız koşamadı.)
- The man’s limp was a result of his old injury that never fully healed. (Adamın topallığı, tamamen iyileşmeyen eski bir sakatlığın sonucuydu.)
- The cat had a limp after jumping from a high place. (Yüksek bir yerden atladıktan sonra kedide topallama oldu.)
- The actor had to act with a limp for his role in the movie. (Oyuncunun filmdeki rolü için topallayarak hareket etmesi gerekti.)
- She felt self-conscious about her limp in public. (Kamusal alanda topallığından dolayı kendine güvensiz hissetti.)
- The injured athlete’s limp prevented him from participating in the competition. (Yaralı sporcu, topallığı nedeniyle yarışmaya katılamadı.)
- He used a cane to support his limp. (Topallığını desteklemek için baston kullandı.)
- Her limp caused her to fall frequently, leading to more injuries. (Topallığı sık sık düşmesine neden oldu ve daha fazla yaralanmaya yol açtı.)
Hemen Yorum Yaz