Least Of All İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Least Of All İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Least of all

Least of all, Türkçe karşılığıyla “en azından, en az, en son” gibi anlamlara gelir. Bu ifade sıklıkla, bir dizi seçenek arasında en az olası olanı vurgulamak veya bir durumda en az istenilen seçeneği ifade etmek için kullanılır.

Örnek cümleler:

  1. Least of all, I expected him to show up at the party. (En azından, partide ortaya çıkmasını beklemiyordum.)
  2. He was a terrible cook, least of all when it came to making desserts. (Tatlı yaparken bile, o kötü bir aşçıydı, en azından.)
  3. Least of all did she want to see her ex-boyfriend at the wedding. (En son istediği şey, eski erkek arkadaşını düğünde görmekti.)
  4. The team needed a good captain, least of all someone who was afraid of taking risks. (Takımın iyi bir kaptana ihtiyacı vardı, en azından risk almaktan korkan biri değil.)
  5. She didn’t want to be famous, least of all for something negative. (Ünlü olmak istemiyordu, en azından olumsuz bir şey için değil.)
  6. Least of all did he want to talk about his personal life with strangers. (En azından yabancılarla kişisel hayatı hakkında konuşmak istemiyordu.)
  7. The party was a disaster, least of all because of the bad weather. (Parti felaketti, en azından kötü hava yüzünden değil.)
  8. She didn’t like any of the dresses, least of all the pink one. (Hiçbir elbise hoşuna gitmedi, en azından pembe olanı.)
  9. He had many talents, least of all being a good listener. (Birçok yeteneği vardı, en azından iyi bir dinleyici olmak.)
  10. The book was difficult to read, least of all because of its language. (Kitap okumak zordu, en azından dili yüzünden değil.)
  11. They were looking for a peaceful solution, least of all a violent one. (Barışçıl bir çözüm arıyorlardı, en son şiddetli bir çözüm.)
  12. The team was hoping for a win, least of all a tie. (Takım galibiyet umuyordu, en azından beraberlik değil.)
  13. He didn’t want to get married, least of all to his ex-girlfriend. (Evlenmek istemiyordu, en azından eski kız arkadaşıyla değil.)
  14. The movie was boring, least of all because of the actors. (Film sıkıcıydı, en azından oyuncular yüzünden değil.)
  1. She was afraid of heights, least of all when it came to flying. (Yükseklikten korkuyordu, en azından uçarken.)
  2. The restaurant had many good dishes, least of all the pasta. (Restoranda birçok iyi yemek vardı, en azından makarna.)
  3. The hotel was terrible, least of all because of the location. (Otel korkunçtu, en azından konum yüzünden değil.)
  4. He didn’t want to be late, least of all for an important meeting. (Geç kalmak istemiyordu, en azından önemli bir toplantı için değil.)
  5. She wanted a dog, least of all a cat. (Köpek istiyordu, en azından kedi değil.)
  6. He was hoping for a promotion, least of all a pay cut. (Terfi umuyordu, en azından maaş kesintisi değil.)

Bu örnek cümlelerde “least of all” ifadesi, bir durumda veya bir seçenekte en az arzu edilen veya en az olası olan seçeneği vurgulamak için kullanılmıştır.

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.