Laurels İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Laurels İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Laurels Nedir?

Laurels, Türkçe’de “defne yaprağı” anlamına gelen bir kelime olarak kullanılır. Genellikle, zafer kazanan kişilere takdim edilen bir ödül olarak düşünülür.

Örnek Cümleler:

  1. She won the race and was awarded the laurels. (Yarışı kazandı ve defne yapraklarıyla ödüllendirildi.)
  2. The football team earned the laurels by winning the championship. (Futbol takımı şampiyonluğu kazanarak defne yapraklarını kazandı.)
  3. The musician received many laurels for his outstanding performance. (Müzisyen olağanüstü performansı için birçok defne yaprağı aldı.)
  4. The author was honored with laurels for her latest novel. (Yazar son romanı için defne yapraklarıyla ödüllendirildi.)
  5. The scientist’s groundbreaking discovery earned him laurels from the scientific community. (Bilim adamının çığır açan keşfi, ona bilim camiasından defne yaprakları kazandırdı.)
  6. The actor’s performance in the play was so impressive that he was awarded the laurels. (Oyuncunun oyun performansı o kadar etkileyiciydi ki defne yapraklarıyla ödüllendirildi.)
  7. The artist’s masterpiece won him many laurels and accolades. (Sanatçının başyapıtı ona birçok defne yaprağı ve övgü kazandırdı.)
  8. The politician’s efforts towards peace were recognized with laurels from the international community. (Siyasetçinin barış için gösterdiği çabalar, uluslararası toplumdan defne yapraklarıyla onurlandırıldı.)
  9. The athlete’s hard work and dedication paid off when he received the laurels for his achievements. (Sporcu, başarıları için defne yaprakları aldığında, çalışma ve özverisinin karşılığını almış oldu.)
  10. The company’s innovative products earned them the laurels of the industry. (Şirketin yenilikçi ürünleri, onlara endüstri defne yaprakları kazandırdı.)
  11. The team’s successful fundraising campaign earned them the laurels of the charity world. (Takımın başarılı bağış kampanyası, onlara hayırseverlik dünyasının defne yapraklarını kazandırdı.)
  12. The chef’s culinary skills were recognized with laurels from the food critics. (Şefin mutfak becerileri, yemek eleştirmenlerinden defne yapraklarıyla ödüllendirildi.)
  13. The entrepreneur’s innovative business model won her many laurels and awards. (Girişimcinin yenilikçi iş modeli, ona birçok defne yaprağı ve ödül kazandırdı.)
  14. The director’s latest film earned him many laurels at the film festival. (Yönetmenin son filmi, film festivalinde ona birçok defne yaprağı kazandırdı.)
    15
  1. The teacher’s dedication and hard work were recognized with laurels from the school district. (Öğretmenin özveri ve çalışması, okul bölgesinden defne yapraklarıyla onurlandırıldı.)
  2. The volunteer’s selfless service to the community earned her many laurels and praises. (Gönüllünün topluma karşı özverili hizmeti, ona birçok defne yaprağı ve övgü kazandırdı.)
  3. The singer’s powerful performance on stage won her the laurels of the audience. (Şarkıcının sahnedeki etkileyici performansı, seyircinin defne yaprakları kazanmasına neden oldu.)
  4. The athlete’s comeback after a serious injury earned him the laurels of his fans. (Sporcunun ciddi bir sakatlık sonrası geri dönüşü, hayranlarının defne yapraklarını kazanmasına neden oldu.)
  5. The scientist’s research on climate change earned her laurels from environmental organizations. (Bilim insanının iklim değişikliği üzerine yaptığı araştırma, çevre örgütlerinden defne yaprakları kazandırdı.)
  6. The army veteran’s bravery and sacrifice earned him many laurels and honors. (Ordu gazisinin cesareti ve fedakarlığı, ona birçok defne yaprağı ve onur kazandırdı.)

Türkçe Anlamları:

  • defne yaprağı
  • zafer kazanan kişilere takdim edilen bir ödül.

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.