Subject İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Subject İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Subject İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Subject kelimesi, Türkçede “konu, mevzu, ders” gibi anlamlara gelir. İngilizce cümlelerde ise, genellikle konu, nesne veya kişi hakkında bahsedildiği zaman kullanılır. Ayrıca, okulda öğrencilere verilen derslerin her birine de “subject” denir.

Örnek cümleler:

1. The subject of today’s meeting is the new marketing strategy. (Bugünkü toplantının konusu yeni pazarlama stratejisi.)
2. English is my favorite subject at school. (Okuldaki favori dersim İngilizce.)
3. The professor is an expert in the subject of astrophysics. (Profesör astrofizik konusunda bir uzmandır.)
4. The subject of the painting is a beautiful landscape. (Tablonun konusu güzel bir manzara.)
5. The newspaper article discusses the controversial subject of immigration. (Gazete makalesi tartışmalı konu olan göçmenlik hakkında konuşuyor.)
6. The students had a difficult time understanding the subject of the lecture. (Öğrenciler dersin konusunu anlamakta zorlandılar.)
7. She is taking a course on the subject of psychology this semester. (Bu dönem psikoloji konulu bir ders alıyor.)
8. The subject of the photograph is a group of friends at the beach. (Fotoğrafın konusu plajda bir grup arkadaş.)
9. The teacher asked the students to write an essay on the subject of climate change. (Öğretmen öğrencilere iklim değişikliği konulu bir deneme yazmalarını istedi.)
10. The movie is about the subject of time travel. (Film zamanda yolculuk konulu.)
11. The professor covered the subject of genetics in detail during the lecture. (Profesör ders sırasında genetik konusunu detaylı bir şekilde ele aldı.)
12. The artist explored the subject of human emotions in her paintings. (Sanatçı resimlerinde insan duyguları konusunu araştırdı.)
13. The book is a biography of the famous musician, with the subject of his life and work. (Kitap ünlü müzisyenin hayatı ve çalışmaları konulu bir biyografi.)
14. The subject of the debate was whether or not to legalize marijuana. (Tartışmanın

konusu marihuananın yasallaştırılıp yasallaştırılmamasıydı.)
15. She is majoring in the subject of history in college. (Üniversitede tarih konulu bir bölüm okuyor.)

16. The teacher assigned a project on the subject of renewable energy. (Öğretmen yenilenebilir enerji konulu bir proje verdi.)
17. The museum exhibit focuses on the subject of ancient civilizations. (Müze sergisi antik medeniyetler konusuna odaklanıyor.)
18. The subject of the photograph is a beautiful sunset over the ocean. (Fotoğrafın konusu deniz üzerinde güzel bir gün batımı.)
19. The professor has written several books on the subject of economics. (Profesör ekonomi konulu birkaç kitap yazmış.)
20. She enjoys discussing the subject of politics with her friends. (Arkadaşlarıyla siyaset konulu konuşmaktan hoşlanır.)