Subjection İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Subjection İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Subjection Nedir?

Subjection, bir kişinin veya grubun diğer bir kişiyi veya grubu kontrol altına alması veya egemenliği altına almasıdır. Bu terim, genellikle siyasi veya toplumsal bir bağlamda kullanılır ve sıklıkla bir kişinin veya grupların diğerlerine karşı güçlü bir pozisyon elde etmek için kullandığı yöntemlerden bahsedilir.

Örnek Cümleler:

1. The subjection of the minority group to the will of the majority is a dangerous trend. (Azınlık grubunun çoğunluğun iradesine boyun eğmesi tehlikeli bir trenddir.)
2. The subjection of women to men has been a long-standing problem in many societies. (Kadınların erkeklere boyun eğmesi, birçok toplumda uzun süredir devam eden bir sorundur.)
3. The subjection of the country to foreign rule was deeply resented by the people. (Ülkenin yabancı yönetimi altında olması, insanlar tarafından derin bir şekilde hoş karşılanmamıştır.)
4. The subjection of the workers to the will of the company was a cause of great discontent. (İşçilerin şirketin iradesine boyun eğmesi, büyük bir memnuniyetsizliğe neden oldu.)
5. The subjection of the press to government control is a violation of freedom of speech. (Basının hükümet kontrolüne boyun eğmesi, ifade özgürlüğünün ihlalidir.)
6. The subjection of the indigenous people to colonial powers led to the loss of their culture and traditions. (Yerli halkın sömürge güçlerine boyun eğmesi, kültür ve geleneklerinin kaybına neden oldu.)
7. The subjection of the weaker nations to the stronger ones has been a recurring theme in history. (Zayıf milletlerin güçlü olanlara boyun eğmesi, tarihte tekrar eden bir tema olmuştur.)
8. The subjection of animals to human control for entertainment is unethical. (Hayvanların eğlence için insan kontrolüne boyun eğmesi etik değildir.)
9. The subjection of children to abusive parents is a form of child abuse. (Kötü davranan ebeveynlere boyun eğen çocuklar, çocuk istismarının bir şeklidir.)
10. The subjection of prisoners to inhumane treatment is a violation of human rights. (Mahkumların insanlık dışı muameleye boyun eğmesi, insan haklarının ihlalidir.)
11. The subjection of the environment to industrial pollution is a threat to the planet. (Çevrenin endüstriyel kirliliğe boyun eğmesi, gezegene bir tehdittir.)
12. The subjection of the individual to the state’s interests is a hallmark of totalitarianism. (Bireyin devletin çıkarlarına boyun eğmesi, totalitarizmin bir işaretidir.)
13. The

subjection of the weaker sex to the stronger sex is a form of gender inequality. (Zayıf cinsiyetin güçlü cinsiyete boyun eğmesi, cinsiyet eşitsizliğinin bir şeklidir.)
14. The subjection of students to harsh discipline is counterproductive to their learning. (Öğrencilerin sert disiplin altına alınması, öğrenmeleri için olumsuz etkiler yaratır.)

15. The subjection of the human body to cosmetic surgery is a personal choice, but it can have serious consequences. (İnsan vücudunun kozmetik cerrahiye boyun eğmesi kişisel bir tercih olsa da, ciddi sonuçları olabilir.)
16. The subjection of the mind to negative thoughts can lead to depression and anxiety. (Zihnin olumsuz düşüncelere boyun eğmesi, depresyon ve anksiyeteye neden olabilir.)
17. The subjection of employees to unfair working conditions is a violation of labor laws. (Çalışanların haksız çalışma koşullarına boyun eğmesi, iş yasalarının ihlalidir.)
18. The subjection of patients to unnecessary medical procedures is unethical and can be harmful. (Hastaların gereksiz tıbbi prosedürlere boyun eğmesi etik dışıdır ve zararlı olabilir.)
19. The subjection of the elderly to neglect and abuse is a sad reality in many nursing homes. (Yaşlıların ihmal ve istismara boyun eğmesi, birçok bakım evinde üzücü bir gerçektir.)
20. The subjection of the mind to advertising and marketing can influence consumer behavior. (Zihnin reklam ve pazarlama kampanyalarına boyun eğmesi, tüketici davranışlarını etkileyebilir.)