Latter İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Latter İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Latter

Türkçe anlamı: Sonraki, ikinci bahse geçen

  1. He initially wanted to be a doctor, but later decided to pursue a career in law. (İlk başta doktor olmak istedi, ancak daha sonra hukuk alanında kariyer yapmaya karar verdi.)
  2. The first option seemed easier, but the latter was more attractive. (İlk seçenek daha kolay görünüyordu, ancak ikinci seçenek daha çekiciydi.)
  3. John prefers football over basketball; the latter is too slow for his liking. (John futboldan daha çok hoşlanır; basketbol ise onun için çok yavaş.)
  4. The first book in the series was good, but the latter ones were even better. (Serinin ilk kitabı iyiydi, ancak sonraki kitaplar daha da iyiydi.)
  5. He spoke to his colleagues about two possible solutions, the former involved hiring more staff, while the latter required better time management. (Meslektaşlarına iki olası çözüm hakkında konuştu, ilki daha fazla personel işe almayı içeriyordu, ikincisi ise daha iyi zaman yönetimi gerektiriyordu.)
  6. The cake recipe called for either butter or margarine, and the latter was a better choice for people who are lactose intolerant. (Kek tarifi ya tereyağı ya da margarin istiyordu, ikincisi laktoz intoleransı olanlar için daha iyi bir seçimdi.)
  7. In his speech, the speaker compared the current situation to that of ten years ago; the latter was much worse. (Konuşmasında, konuşmacı mevcut durumu on yıl öncesine kıyasladı; ikincisi çok daha kötüydü.)
  8. The first half of the concert was dedicated to classical music, while the latter part featured more contemporary pieces. (Konserin ilk yarısı klasik müziğe ayrıldı, ikinci yarısı ise daha çağdaş eserlere yer verildi.)
  9. The article discussed two different theories, the former was based on psychology, while the latter drew from sociology. (Makale, iki farklı teoriyi ele aldı, ilki psikolojiye dayanıyordu, ikincisi ise sosyolojiden yararlanıyordu.)
  10. Jack had two job offers, the first one was from a big corporation, while the latter was from a start-up. (Jack’in iki iş teklifi vardı, ilki büyük bir şirketten gelirken, ikincisi bir start-up’tan geliyordu.)
  11. The first movie was good, but the latter one was a masterpiece. (İlk film iyiydi, ancak ikincisi bir şaheserdi.)
  12. The first candidate had impressive qualifications, but the latter one had more relevant experience. (İlk aday etkileyici niteliklere sahipti, ancak ikinci aday daha ilgili deneyime sahipti.)
  13. The recipe called for either sugar or honey, and the latter added a nice flavor to the dish. (Tarifte ya şeker ya da bal isteniyordu, ikincisi yemeğ
  1. The first part of the book was slow-paced, but the latter half was full of action. (Kitabın ilk kısmı yavaş ilerliyordu, ancak ikinci yarısı aksiyon doluydu.)
  2. The company offered two different pricing plans, the former was more expensive but included more features, while the latter was more affordable with fewer features. (Şirket iki farklı fiyatlandırma planı sunuyordu, ilki daha pahalıydı ama daha fazla özellik içeriyordu, ikincisi ise daha uygun fiyatlıydı ancak daha az özellik sunuyordu.)
  3. The first idea was good, but the latter one was more innovative. (İlk fikir iyiydi, ancak ikinci fikir daha yenilikçiydi.)
  4. The report compared the results from the first quarter to those of the latter quarter, and the improvement was significant. (Rapor, ilk çeyreğin sonuçlarını ikinci çeyreğinkilerle karşılaştırdı ve iyileşme önemliydi.)
  5. The article discussed two different approaches to solving the problem, the former was more conventional while the latter was more unconventional. (Makale, problemin çözümü için iki farklı yaklaşımı ele aldı, ilki daha geleneksel iken ikincisi daha sıradışıydı.)
  6. She had to choose between two dresses, the former was more elegant while the latter was more comfortable. (İki elbise arasında seçim yapmak zorundaydı, ilki daha şıkken ikincisi daha rahattı.)
  7. The first version of the software had some bugs, but the latter version fixed most of them. (Yazılımın ilk versiyonunda bazı hatalar vardı, ancak ikinci versiyonun çoğunu düzeltti.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.